O, iyi bir adam…
Haber: Özlem Gürses
Fotoğraflar: Uğur Bektaş
Dislektik (öğrenme bozukluğu) olduğu için okulu 15 yaşında bırakmak zorunda kalan Richard Branson sadece ilham veren bir başarı öyküsünün kahramanı değil. O, iyi bir adam… Dünyayı değiştirmek ve kriz çözmek için emek veren biri. Ona iyilik enerjisinin kaynağını sordum, bana annesini anlattı.
Dünyanın sayılı milyarderlerinden, heyecan verici bir girişimci, cesareti kadar kurduğu şirketlerle de hepimizin hayran olduğu bir isim Richard Branson. Virgin Grup Başkanı olan ünlü isimle Sipahiler Event’in Girişimcilik Vakfı ile birlikte gerçekleştirdiği ‘İstanbul Talks’ adlı organizasyonda tanıştım. Mavi Jeans sponsorluğunda gerçekleşen oturumu Cüneyt Yavuz yönetti. Branson’a oturum sonrasında birkaç soru sorma şansım oldu…
Böylesine depresif bir dünyada nasıl bu kadar mutlu kalabiliyorsunuz?
Hep şöyle düşünürüm, eğer ben mutlu olamıyorsam kimse olamaz! 40 yıldır aynı kadınla beraberim, bir çocuğumuz ve üç muhteşem torunumuz, arkadaşlarımız, paylaştıklarımız var. Eğer her sabah yüzümde kocaman bir gülümsemeyle güne başlamıyorsam sahip olduklarımı hak etmiyorum demektir.
Hayatta aldığınız en büyük risk neydi?
Balonla Atlantik’i geçmeye çalışmak! Harika bir maceraydı. Oğlum şimdi bu hikâyenin belgeselini yapıyor. Ama doğrusu aptalcaydı! Hayatta kaldığım için şanslıyım. Altı kere denize düştük, helikopterle kurtarıldık, her seferinde ölebilirdik.
En büyük başarısızlığınız?
İş hayatındaki en büyük başarısızlığım Coca Cola’nın yerini almaya çalışmaktı. Virgin markasının dünyadaki en değerli içecek markası olmasını denedik ama başaramadık. Coca Cola İngiltere pazarına girdi ve iki haftada bizi bütün raflardan sildi! Aldığım ders şu: Büyük bir markaya kafa tutacaksan ürününün onunkinden çok daha iyi olduğundan emin ol.
Gündemi bahane ederek Türkiye’deki konuşmanızı erteleyebilir hatta iptal edebilirdiniz ama yapmadınız…
Terör artık tüm dünyanın sorunu, her yerde yaşanabilir. Asıl böyle anlarda, kötü zamanlarda bir ülkeye gitmek daha önemli. 11 Eylül saldırısı yaşandığında da ben bir uçakla Bağdat’a gidiyordum. Batılı hükümetlerle ilgili hiç sevmediğim bir yaklaşım var; örneğin ne zaman Kenya’da bir bomba patlasa, vatandaşlarına “Sakın oraya gitmeyin!” diyorlar. Ama New York’ta, Paris’te bomba patladıysa Batılı hükümetler aynı çağrıyı yapmıyor. Terörün dünyanın her noktasında yaşandığı bu günlerde, tüm ülkeler yan yana durmalı. O ülkelere seyahat etmek çok önemli. Ama hayat bir biçimde devam etmek zorunda. Sonuçta bu bombalar Londra’da da patlayabilirdi; geçmişte patladı da…
Branson sohbetinden notlar:
– Harika bir ailede büyüdüm, çok paramız yoktu ama sofrada hep yemeğimiz vardı. Kırsal bir bölgede yaşıyorduk; annem televizyon seyretmeme izin vermezdi. Hayat sokakta ağaçlara tırmanırken ve kedileri kurtarırken çok daha güzeldi.
– Biz çok sevgi dolu bir aileydik. Ne zaman birini eleştirsem annem aynanın karşısına geçmemi ister ve “10 dakika kendine bak. Sana yapılsaydı kendini nasıl hissederdin? Söyle bakalım” derdi. Bana verdiği en değerli öğüt şuydu: ‘Her zaman insanların içindeki iyiyi ara, iyiyi keşfet. İnsanları teşvik et, eleştirme.
Hiç üniversiteye gitmedim
– Çocukluk kahramanım Peter Pan’dı ve doğrusu hiçbir zaman bir işadamı olmayı hayal etmedim. 15 yaşındaydım ve dünyada korkunç bir savaş hüküm sürmekteydi. Savaşı durdurmayı hayal eden gençlerden biriydim. Hiç üniversiteye gitmedim. Hayat Üniversitesi’nin mucizelerine tanık olarak her şeyi öğrendim. Ve hâlâ da öğreniyorum…
– İş nedir? İş, başka insanların yaşamlarını iyileştirmek için herhangi birinin aklına gelen bir fikirdir. Benim iş tanımım bu. Çünkü başka insanların yaşamlarını iyileştirmeyecek olan hiçbir fikir bir iş modeli olarak da tutunamaz, başarılı olamaz.
Dünyayı değiştirmek için uğraşıyoruz
– Zamanımın çoğunu işlerle değil sosyal meselelerle ilgilenerek geçiriyorum. Virgin Unite’ı 2004 yılında kurduk. Dünyaya pozitif katkı sağlamayı hayal eden girişimcilerle bir arada çalışıyoruz. Hiçbir kâr amacı gütmeyen, tamamen sosyal bir proje. Akiller, Karbon Odası, B Takımı ve Branson Girişimcilik Merkezi’nde dünyayı değiştirmek için uğraşıyoruz.
– Benim çoğu iş fikrim bir hayal kırıklığı ve dünyayı değiştirme ihtiyacıyla başladı. Virgin Havayolları da böyle kuruldu. 35 yıl önce Porto Riko’dan Virgin Adaları’na gitmeye çalışıyordum, o adada beni harika bir kadın bekliyordu ve akşamüstü saat 6’da Amerikan Havayolları talep azlığı nedeniyle uçak kaldırmayacağını duyurdu! O kadını bekletemezdim. Havaalanından bir uçak kiraladım ve uçtum. Bu olaydan sonra da Virgin Havayolları’nı kurdum.
– Dünyanın kriz merkezi şu an Suriye. Etkilerini tüm dünyada görüyoruz; kadınlar, çocuklar, mülteci dramı dayanılmaz boyutta acılar… Oradaki çok kırılgan ateşkes sürecinin devam etmesi için hepimiz elimiz geleni yapmalıyız.
Yorumlar