“Arkasını dönenler ve gerisini bilmeyenler”

  • 12 Haziran, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

Metin Münir’in T24 sitesindeki yazılarını severek takip ediyorum. Son yazısında AKP’ye oy vermiş bir kadınla sohbetini yazmış, 14 yıldır Metin Bey’le çalışan bu hanım “bize yardımlar yaptı, yaşlılarımıza bakıyor, hastanelerde sıra beklemiyoruz, ben gerisini bilmem…” demiş.
“Gerisini bilmem”.
Türkiye’de fakirlik ve fırsat eşitliği hâlâ o kadar büyük bir sorun ki; seçmenin yarısı “gerisini bilmeden” oy veriyor.
Oysa, o “bilinmeyen gerisi” Türkiye’yi bir uçurumun eşiğine getirdi, bu yılları kaybettik, işin fenası önümüzdeki nesilleri de kaybetmek üzereyiz.

* * *

Türkiye’nin önündeki en büyük risk bugün devam eden “düşük profilli savaş” ortamı değil, ondan çok daha fazlası.
Şiddet çünkü, bir noktada bitmek zorunda.
Ama o bittiğinde bu ülkeyi yeniden kuracak olan nesilleri ve insan kaynağını yok ettik, etmeye de devam ediyoruz.
Fırsat eşitliğinin en değerli ve tek kalıcı alanı olan eğitim geri dönülemez yaralar aldı.
Cumhuriyet’in donanımlı ve çağdaş gençler yetiştirmek konusundaki en başarılı iki projesi Anadolu ve Fen Liseleri yok olmak üzere.

* * *

Ne istiyorlar bu okullardan anlamak mümkün değil !
Önce 8 yıllık eğitim uygulamasıyla ortaokulları kapanan bu okullar, şimdi de “atanan müdürlerle” ele geçirilmeye çalışılıyor.
İstanbul Erkek Lisesi’ndeki gençlerin “arkasını dönmesiyle” haberimiz olan durum meğer tüm “nitelikli devlet okullarında” yaşanıyormuş…
1960’lı yıllarda “zeki ve yetenekli” çocukları dünya rekabetine hazırlamak için kurulan Anadolu ve Fen
Liseleri bugüne dek kimleri
çıkarmadı ki!
Beyin araştırmaları ile KOÇ Vakfı’nın Bilim Ödülü’nü alan Prof. Kamil Uğurbil Bornova Anadolu mezunu mesela, efsane bankacı Burhan Karaçam da öyle…
Şimdi amaçlanan ise bu düşünce çeşitliliğini tek bir “Sünni, erkek egemen, AKPli” zihniyete hapsetmek !

* * *

Arka arkaya yayınlanan öğrenci bildirilerinden neler öğrendik neler !
“Proje Okullar” kapsamında atanan yeni müdürler Türkiye’nin bu ilerici, çağdaş okullarını ne hale getirmişler…
Mescitler, müftülerle sohbetler, toplu dualar, kılık kıyafetlere karışmalar, çağdaş etkinliklerin engellenmesi…
Okul, her şeyden önce “bir dünya görüşü” inşa etmemize zemin hazırlar.
Anadolu ve Fen Liseleri “açık fikirli, sorgulayan, yabancı dil bilen ve dünyayı takip eden” gençler yetiştirmek için kuruldu. Bugüne kadar da bunu başardı.
Bugün bu bildirileri büyük bir yürekle yayınlayan ve herkesin gözü önünde hiç korkmadan “gericiliğe ve tek tip düşünceye” arkasını dönen bu gençler memleketteki tek umudumuz !

Aydınlanmacı Liseler Birliği kuruluyor

İstanbul Erkek Lisesi’nden başlayan kıvılcım, Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Kadıköy Anadolu, Dede Korkut Anadolu, Kabataş Erkek Lisesi ve Vefa Lisesi’ne yayıldı.
Son olarak bu gençler bir araya gelmeye karar vermişler; “Aydınlanmacı Liseler Birliği” çatısı altında birleşerek mücadele edecekler, okullarını koruyacaklarmış.
Bu çocuklara hepimizin sahip çıkması gerek !
En çok da “gerisini bilmem” diyenlerin. Çünkü o fakir ailelerin yetenekli çocuklarının tek şansı bu okullar, bu okullar giderse o çocuklar yoksulluk kaderine mahkum olacaklar.
Yani, “gerisini bilmeyenlerin kurtuluşu, arkasını dönenlerde” !

Kime hamdolsun, Tanrı’ya mı, Allah’a mı ?

Bir de bu çıktı.
Daha doğrusu, uzun zamandır süren bir tartışma yeniden alevlendi.
Askerlikte erlerin yemekhanede okuduğu dua; “Tanrımıza hamdolsun, Milletimiz sağolsun.”
Mersin’den bir vatandaş TBMM’ye başvurarak ( Meclis Külliyesi oldu adı şimdi, malum ) bu duanın “Allah” olarak değiştirilmesi için başvurmuş.
Benim önerim ise toptan kaldırılması !
Allah ile kişi arasındaki bağın hep çok mahrem ve farklı bir boyutta olması gerektiğini düşünmüşümdür.
Doğrusu herkesin üniformalı bir biçimde hazır olda durarak ve aynı anda bağırarak ettiği bir dua bana hiç de “ilahi” gelmiyor… Bırakalım herkes “verdikleri için” kime istiyorsa ona, içinden ve inanarak dua etsin.

32

AKP’nin Güzellik Kraliçesi

Gerçekten çok güzel bir kadın, AKP Aydın Kadın Kolları Başkanı, Seda Sarıbaş.
Sarıbaş, 2006 yılında STAR TV’nin düzenlediği Miss Turkey Güzellik Yarışması’na katılmış, tacı alamamış ama Veet Güzeli seçilmiş.
Şimdi ise AKP saflarında hem de kadınlar için siyaset yapacak.
“Modern bir kadının, kadınları eve kapatmaya çalışan bir zihniyetle ne işi var ?” demeyeceğim, herkesin kendi tercihi ve evet fikirler değişebiliyor…
Dün mayoyla podyumda yürüyenler, bugün başka bir dünya görüşünü savunabiliyor.
Benim sorum adalete dair : Aynı yarışmada Türkiye Güzeli seçilen Merve Büyüksaraç bundan sadece 10 gün önce 1 yıl 4 ay hapse mahkum edildi.
Merve, Instagram hesabında “Büyük Usta” isimli bir şiiri paylaştığı için bu cezayı aldı. Ceza ertelendi, ama Merve benzer bir “suç” işlerse hapse gidecek.
AKP’nin yeni Aydın Kadın Kolları Başkanı Seda Sarıbaş aynı podyumda yürüdüğü eski arkadaşının bu durumu için ne düşünüyor acaba ?

BAK KIZIM

“Kolay olanı değil, kalbinin doğru bulduğunu seç…”

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir