Bir bakire gibi

Ben, büyük bir Madonna hayranıyım.
1980’lerde, ergenliğin zor yıllarında içimdeki isyankar kız hep onun şarkılarıyla güç buldu.
‘Like A Virgin’ ile bedenimi tanıdım, ‘Like A Prayer’ ile inancı sorguladım… Bütün tabuları yıkan kadındı o.
Geçtiğimiz cuma, Billboard Ödül Gecesi’nde ‘Yılın Kadını’ olarak yaptığı konuşmayı dinleyince, bu kadını neden bu kadar çok sevdiğimi hatırladım.
O hep çok cesur. Başına buyruk. Ve kimseyi tınmıyor!
Madonna, bacaklarını açıp dimdik ayakta durdu ve şöyle dedi:
“1979’da bir genç kız olarak gittiğimde New York çok ürkütücüydü. Daha ilk senemde, bir sokak arasında yüzüme silah çekilmiş, bir çatı aralığında boynumda bir bıçakla tecavüze uğramıştım. Bütün bunlar karşınızda duran cüretkar kadını yarattı, aynı zamanda ne kadar incitilebilir olduğumu gösterdi.

Dünyada kendine inanmaktan başka hiçbir güvencemiz olmadığını böylece öğrendim.
Bir kadının tatlı, güzel ve seksi olmasına izin var, ama akıllı olamazsın, hele düzene karşı bir fikrin hiç olmamalı!
Erkekler sana bir sürtük gibi davranabilir, öyle giyinmeni isteyebilir, ama kendi cinselliğin için bir fantezi kurmak istersen, işte ona izin yok.
Ünlü bir feminist yazar benim için, ‘bedenimi metalaştırarak’ kadın hareketini geriye götürdüğümü yazdı.
Demek ki eğer bir feministseniz de seksüalitenizi inkar etmek zorundasınız.
Hiç de değil! Ben farklı bir feministim, yaramazlık yapan bir feminist!
Herkes çok isyankar olduğumu söylüyor, bence en büyük isyanım 34 yıldır bu endüstrinin içinde kalabilmem.
Kendinize size ilham verecek, sizi destekleyecek, size öğretecek, sizinle işbirliği yapacak, sizi aydınlatacak güçlü kadınlar bulun.
Bugüne kadar beni destekleyen herkese, bunun nasıl da değerli olduğunu söylemek istiyorum.
Bana engel olan, yapamayacağımı, yapmamamı söyleyen herkese de teşekkürler, engelleriniz beni bugünkü savaşçı ve güçlü kadın yaptı…”
Çok tanıdık geliyor değil mi?
Çünkü bu, hepimizin hikayesi.
Kendi bedenlerine, ruhlarına, hatta paralarına, zamanlarına, oylarına bile sahip olamayan kadınlarla dolu dünya !
Onlardan biri olmayın.
Başarabilirsiniz.
Yeter ki cüret edin.

Bir cesur kadın da bizden; Sıla

İki gün önce Davut Güloğlu – Sıla davasının ilk duruşması vardı.

Güloğlu, Sıla’nın Yenikapı mitingi sözlerine “İstemeyen s…tirsin gitsin!” yanıtını verince, Sıla dava açmıştı. Mahkemede Davut Güloğlu “Ben o sözleri vatan hainleri için söyledim” demiş.

Hadi ya, siz mi karar vereceksiniz kim hain kim değil, kim kalacak, kim gidecek?
Yok daha neler!

Bak Kızım

Cesaret bulaşıcıdır. Tıpkı umut gibi…