Bir dip dalga geliyor…
Belki de yıllardır beklediğimiz mucize.
Herşeyin “kendiliğinden” olduğu bir direnç cephesi.
Kelimelerin büyük dikkatle seçildiği yeni bir siyasi dil…
Herkesle konuşmaya açık bir gönül hareketi.
Ben hissediyorum bunu.
Bakın neden ?
* * *
Herşey FB taraftarlarının o hepimizi umutlandıran “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa…” marşlarıyla başladı.
Şimdi bütün stadlarda hep bir ağızdan söylenen bu marş, sizin de içinizde çiçekler açtırmıyor mu ?
Şimdi rastlıyorum vapurda, garda gençler “kendiliğinden” o güzelim sözlere başlıyor, sonra herkes katılıyor.
Hatta hiç şüphem yok, sessizce dinleyenler de aslında içinden söylüyor !
* * *
Derken, gençler sosyal medyada kampanya hareketleri başlattı.
En çok da yıllardır aramıza fay hatları, mayın tarlaları döşenen “öteki mahallenin sakinlerine” kucak açtılar.
Şimdi de sadece referandum için çalışacak olan Hayır Partisi’ni kuruyorlar.
Parti, haftaya kuruluşunu açıklayacak. Türkiye’nin dört bir yanından gençler var. Ev ev gezip Türkiye’nin geldiği yol ayrımını anlatacaklar.
Kimseyi kırıp dökmeden, dikkatle, özenle konuşacaklar. Ve sandık kapandığında partiyi de kapatacaklar.
* * *
Ben tüm bu gelişmeleri heyecanla izliyorum.
Bu yeni kuşağın “adaletine, vicdanına” inanıyorum.
En çok şaşırdığım ise sabırları !
Ben, herşey hemen olsun, Türkiye bir an evvel bu seçimler / sandıklar sarmalından kurtulsun, bir rahat nefes alsın istiyorum. Hep telaş içindeyim…
Ama bu gençler sakince gülümsüyor anlatırken. “Herşey çok güzel olacak” diyorlar, güvenle.
Ben onlara inanıyorum.
* * *
Yıllardır siyasi polemiklerle ayrılan her kesimi belki de bu gençler barıştıracak.
Biz, 14 yılın yorgunluğu ve yürek kırgınlıklarıyla birbirimizin yüzünü görmek istemezken, bu çocuklar “haydi” diyecek “memleket hepimizin…”
Yeter ki bir öfkeye, bir kine kurban edilmesinler. Hoyrat güçler, kollarını kanatlarını kırmasın. Hayallerini incitmesin.
Sandıktan “Evet” çıkarsa Türkiye sonsuz bir fırtınanın tozu dumanıyla kimbilir nereye savrulacak.
Ama “Hayır” çıkarsa… işte o zaman herşeye yeniden başlamak, birbirimize sarılmak için çok değerli bir fırsatımız olacak.
AKP’nin 64 kurucusu nerede ?
Soruyu, “Hayır Partisi” kurucularından, AKP’nin eski danışmanı ve milletvekili adayı Tuna Bekleviç soruyor, doğrusu ben de aynen katılıyorum.
İşte Tuna’nın sözleri :
“AK Parti milletin önüne kuşakları etkileyecek bir rejim değişikliği tasarısı getirdi. AK Parti kurucularından eski bakan, milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Sn. Ertuğrul Yalçınbayır tasarının getireceği sakıncaları sıralayarak HAYIR oyu vereceğini açıkladı.
AK Parti devlet millet ilişkisini yeniden tanımlama ve demokratikleşme iddiasıyla ortaya çıkmış ve bu düşünceleri halktan teveccüh görmüştü. Bu nedenle AK Parti’nin bütün kurucularının Evet veya Hayır şeklinde oylarını açıklamasalar da teklif hakkında fikirlerini ifade etme sorumluluğu bulunuyor. Bunu ısrarla talep ediyoruz.
Ayrıca, parti içerisindeki tüm muhalif hareketler bir “dava” sözü ile engellenmiştir. Gerçekleştirilen tüm mücadelenin bir dava için yapıldığı ifade edildiğine göre bu davanın ne olduğu ve bu anayasa değişikliğinin dava ile ilgisi net, açık ve anlaşılır olarak kamuoyuna anlatılmalıdır. Böylece herkes kararını verirken çok daha iyi değerlendirme yapma imkanı bulur.”
Buyrun kadın ve erkek farkı !
Şu iki fotoğrafa bakar mısınız lütfen ?
Yukarda Trump ve 7 kişilik erkek ekibi kadınların üreme organları ile ilgili bir yasayı, kürtaj yasağını imzalıyor !
Aşağıda ise İsveç Başbakan Yardımcısı Isabelle Lovin ve ekibi ülkesindeki sera gazı salınımını düşürecek çevreci yasayı onaylıyor.
Doğrusu Trump’a minnettarız. Sayesinde bütün dünya kadınları biraraya geldik…
/////////////////////////////
Bak Kızım,
Farklı fikirlerle bir derdimiz yok, ama nefretle var…
Yorumlar