Eğitim insan onuruna yaraşır bir hayattır
Koç Holding’de Başkanvekili olarak günde 18 saat çalışması, sonra kızı İpek’i 4 aylıkken alarak iş dünyasından yepyeni bir ufuk açması ve nihayet 20 yıldır ALS hastalığı ile olan sıra dışı ilişkisi. Gazeteci Rıdvan Akar’ın Suna Kıraç’la bir biçimde iletişim kurarak yazdığı “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” kitabından 10 yıl sonra “İdealler Gerçekleşirken…” kitabı da raflardaki yerini aldı. Bu kez Suna Kıraç ALS yıllarına sığdırdığı gerçekleşen hedeflerini anlatmış. Şüphesiz onlardan biri de 23 Ocak 1995’te kurulan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’ydı. Vakıf, bugün ulaştığı çocuk sayısı ve hacmi itibarıyla Türkiye’nin bu alandaki en büyük sivil toplum örgütü. TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy ile vakıf merkezinde konuştum.
BİZ SEVGİ VERİYORUZ
Niye yapıyorsunuz bu işi?
– Her şeyin özü özgürlük, özgür düşünce ve ifade özgürlüğü. Bizim çocukların hepsi yoksun yerlerden geliyor, genellikle 10-15 çocuklu, ailelerden. Bazen isimleriyle bile hitap edilmiyor evlerde, numara verilmiş oluyor! Biz, o çocuklara ismiyle hitap ediyoruz, ilgi gösteriyoruz, özen gösteriyoruz, sevgi veriyoruz… Onlar da önce o özgüveni kazanıyor, ondan sonra da düşünmeyi, sorgulamayı öğreniyor…
Temel mesele sevgi mi yani?
– Eğitim dediğimiz şey, insan onuruna yaraşır bir hayattır aslında. Düşünmesi, sorgulaması ve ifade edebilmesi lazım. Bizim de o nedenle 4 ana dalda; matematik, fen, okuma ve sanatta eğitime destek programlarımız var. 6-14 yaş aralığındaki tüm çocuklarımıza açık. Felsefe yapar gibi öğreniyorlar burada, çok malzemeli, çok renkli, herkesin fikrini söylediği bir ortam. O yüzden bizde sınıf düzeni, tahta filan yoktur…
Kim veriyor bu eğitimleri ?
– 6 bin gönüllümüz, toplam 150 bin çocuğumuzla çalışıyor! Gönüllülerimiz çoğunlukla Eğitim Fakültesi öğrencileri, bu konuda da çok şanslıyız. Öğretmenden çok birer rol modeller çocuklara, zaten abi-abla der bizim çocuklarımız. Hakikaten kahramanları gibi yani çocuklar bağlanır bu gönüllülere.
HARVARD’DA DERS OLDUK
TEGV anladığım kadarıyla çok profesyonel bir anlayışla yönetiliyor…
– 22 yıllık bir kurum TEGV, 2 bin 200’e kadar da gider! Olmayacak şeyi yapar. Çünkü TEGV’li kendisine bir başka kurumu veya kişiyi hedef olarak almıyor, kendini aşmaya çalışıyor. Sabit eğitim parklarımız ve birimlerimiz hariç, Türkiye’yi sürekli dolaşan 24 TIR’ımız var. Her TIR, yılda üç defa yer değiştirir, on bin kilometre yapar. Ayak basmadığımız yer yok. Lojistiğiyle, insan kaynağıyla en ulaşılmaz yerlere giderler. Sivil toplumda birinci koşul, duygu ve ruh. Bir de başkaları için bir şeyleri değiştirme arzusu olacak ama bunu matematikle desteklemek gerekiyor. Sürdürülebilirlik, bütçe, kapasite hesabı, hedefler olmalı. TEGV her işi evrensel ölçekte yapmaya çalışıyor, çocuklardaki değişimi de ölçüyoruz. Harvard’da biz ders olarak okutuluyoruz bu konuda! Business School’da, Kennedy School of Government’da, 2014’ten beri vaka analizi olarak anlatılıyoruz. Hani “kurumsallık” falan, bu tabirler bence TEGV için hafif, bu bir yaşama biçimi. Biz böyle nefes alıyoruz.
22 yıl içinde kim bilir ne umutlu hikayeler de yaşanmıştır?
– Bursa’dan örnek vereyim. Şu anda avukat olan bir kız. Komşusu demiş ki: “Küçük, senden hiç bir şey olmaz, çok tembelsin sen.” Dedesi de almış TEGV’e getirmiş bu çocuğu. Kız şimdi avukat ve TEGV’in gönüllüsü.
Aileler bizden korkmuyor koşa koşa geliyorlar
Aileler korkmuyorlar mı size çocuklarını gönderirken?
– Yoo, koşa koşa geliyorlar Vallahi! İnanın hiç öyle bir sorun yaşamıyoruz.
Almadığınız çocuk var mı, ben eğitim almak istiyorum diyen herkese kapılar açık mı? Kapasitemiz dahilinde herkesi alırız. Sahamız 150 bin çocuk, bazen 170 binlere çıkıyor. Bizde burs yok. Eğitim desteği veriyoruz matematik, fen, okuma ve sanat alanında. İçeriğimizin yüzde 60’ı bu.
Herkesin kullanacağı web portalı kuruyoruz
Google Türkiye ile bir işbirliği yaptınız…
– Evet, matematik, fen, okuma ve sanat alanlarındaki eğitim programlarımıza dijital becerileri eklemek istedik. Google.org desteği ile hayata geçirilecek olan projemizin adı Algo Dijital; algoritmik düşünme, dijital okuryazarlık ve kodlama/programlama gibi uygulamaların eğlence li bir dille aktarılmasına dayanıyor. 6-14 yaş aralığındaki çocuklar, karmaşık problemlerde sonuca ulaşmak için atılacak adımları planlayabilecek.
Çocukların geleceğinde anneler çok belirleyici
Anneyle babayla belki kurmaya zaman bulamadıkları ilişkiyi onlarla kuruyorlar.
Belki de. Fakat anneler de bize çok geliyor, çocukları bizzat onlar getiriyor. Anneler çok belirleyici. Babalar için aynı şeyi söyleyemeyiz de…. Zaten gönüllülerimizin de çoğu kadınlar. Mesela Türkiye genelinde Matematik Eğitim Modelimizi hem yazan hem yöneten 28 yaşında iki genç kadın matematikçi! Gurur duyuyoruz bununla. Üstelik her ikisi de TEGV’de büyümüş, bize gelmişler çocukken…
Suna Kıraç’ın Sİkorsky’li mücadelesi
TEGV’in 48 eğitim birimi var, 21’i Doğu ve Güneydoğu’da. 1995’te Suna Kıraç, Sikorsky helikopterlerle gitmiş bizzat, asker korumasında. Makineli tüfekler altında yollar açılmış, yerleri tespit etmişler, birim kurmuşlar. Gaziantep, Urfa ve Van’da da üç Eğitim Parkları var.
150 bin çocuğa dokunuyor
Türkiye’nin en büyük sorunu eğitim mi sizce?
Biz öyle görüyoruz. Ama hep beraber ve desteklerle çözeceğiz bunu. Çünkü biz dokunduğumuz o 150 bin çocuktaki değişimi, annesindeki etkiyi görüyoruz. 150 bin için başarılan şey, 10 milyon için de olur. Bence iyi bir eğitim demek, sen neyle mutlu oluyorsun hayatta onu saptayabildin mi, saptayamadın mı, bu demek.
Yorumlar