Gezi Ruhu: Mimarlık Özgürlük, Eşitlik

  • 29 Mayıs, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

12

İki yıl­da bir ger­çek­le­şen Mi­mar­lık Bi­ena­li­’ni iz­le­mek üze­re Ve­ne­di­k’­te­yim.
Bu yıl ser­gi­nin sem­bo­lü, bir me­tal mer­di­ve­nin üze­rin­den ufu­ğa ba­kan bir ka­dın.
Bu ka­dın ne­ye ba­kı­yor ? “Hiç­bir in­sa­nın gu­rur du­ya­ma­ya­ca­ğı, iş­gal edil­miş, hoy­rat­ça be­ton yı­ğı­nı­na dö­nüş­müş, da­ha iyi bir me­de­ni­yet kur­mak için ka­çı­rıl­mış tüm fır­sat­la­ra­” ba­kı­yor. Ay­nı ka­dın “sa­yı­sız tra­jik ve va­sat ger­çek­lik gö­rü­yor, bir de mi­ma­ri­nin so­nu­nu…”
Bi­ena­l’­in açı­lış ya­zı­sı böy­le di­yor; mi­ma­ri­nin so­nu.

11

* * *

Mi­mar­lık, na­sıl kul­lan­dı­ğı­nı­za bağ­lı ola­rak bir ma­hal­le­nin, bir ken­tin hat­ta bir ül­ke­nin ka­de­ri­ni de­ğiş­ti­re­bi­le­cek güç­te bir uy­gu­la­ma ala­nı.
Tür­ki­ye­’de bu­gü­ne ka­dar­ki en güç­lü si­vil ey­lem mi­ma­ri bir pro­je­ye iti­raz­dan baş­la­dı, Ge­zi Par­kı Ha­re­ke­ti­’nin ama­cı Top­çu Kış­la­sı­’nın in­şa­sı­na kar­şı çık­mak­tı.
Top­çu Kış­la­sı sa­de­ce ye­şil ala­nı­nın yok edi­le­ce­ği bir yak­la­şım ola­rak de­ğil ay­nı za­man­da ül­ke­nin ta­şın­mak is­ten­di­ği “ye­ni men­zi­li­” sem­bo­li­ze et­me­siy­le de tep­ki çek­ti.
Ge­zi­’nin ya­nı ­ba­şın­da ise yi­ne sem­bo­lik de­ğe­ri çok yük­sek baş­ka bir ya­pı du­ru­yor, Cum­hu­ri­yet Tür­ki­ye­si­’nin de­ğer­le­ri­ni an­la­tan Ata­türk Kül­tür Mer­ke­zi.
Mi­mar­lık iş­te, bu ka­dar güç­lü ve de­rin bir alan.

14

* * *

Ve­ne­dik Mi­mar­lık Bi­ena­li­’ne ka­tı­lan ül­ke­ler ara­sın­da Tür­ki­ye de var.
Bu önem­li fır­sa­tı sağ­la­yan ise İs­tan­bul Kül­tür ve Sa­nat Vak­fı. İKS­V’­nin gi­ri­şi­mi ve 21 des­tek­çi­nin kat­kı­la­rıy­la Tür­ki­ye, 2014 yı­lın­dan iti­ba­ren Ve­ne­dik Bi­ena­li­’n­de 20 yıl sü­rey­le sa­bit bir pav­yo­na sa­hip.
Türk Pav­yo­nu­’n­da bu yı­lın te­ma­sı : Dar­za­na; Türk­çe­’de Ter­sa­ne, İtal­yan­ca­’da Ar­se­na­le olan ke­li­me­si­nin Ve­ne­dik leh­çe­sin­de­ki kar­şı­lı­ğı.
Bu ke­li­me, 11. yüz­yıl ile 19. yüz­yıl ara­sın­da­ki Ak­de­ni­z’­de­ki “me­lez de­niz­ci­li­k” dün­ya­sı­na vur­gu ya­pı­yor.

13

Os­man­lı­’nın asıl ola­rak “me­le­z” ol­du­ğu­nu, Tür­ki­ye­’nin de ay­nı za­man­da “Ba­tı­lı­” ol­du­ğu­nu an­la­tı­yor.
De­niz­le­rin sa­de­ce ti­ca­re­ti de­ğil, ül­ke­le­ri, kül­tür­le­ri ve in­san­la­rı bir­biri­ne bağ­la­dı­ğı o “me­le­z” dün­ya­yı…
Bu şa­ha­ne hi­ka­ye­yi ku­ran ise ay­nı za­man­da mi­mar olan bir ya­zar, Fe­ri­de Çi­çe­koğ­lu.
Te­ğet Mi­mar­lık şir­ke­ti­nin or­tak­la­rı mi­mar Meh­met Kü­tük­çü­oğ­lu ve Er­tuğ Uça­r’­la “şa­rap içer­ke­n” ve “Tür­ki­ye­li­lik kim­li­ği­ni­” ko­nu­şur­ken or­ta­ya çık­mış “Dar­za­na­”.
Fe­ri­de Çi­çe­koğ­lu sa­kin gü­lüm­se­me­siy­le “şa­rap iç­ti­ği­mi­zi de ay­nen ya­zın lüt­fe­n” di­yor. İş­te si­ze bir sem­bol da­ha !

* * *

Dar­za­na, Baş­tar­da isim­li bir ah­şap tek­ne­den olu­şu­yor. Da­ha pav­yo­na gi­rer gir­mez si­zi kalp­ten ya­ka­la­yan ola­ğa­nüs­tü et­ki­le­yi­ci bir tek­ne bu.
“Baş­tar­da­” İs­tan­bu­l’­da met­ruk bir ter­sa­ne ala­nın­da “çö­p” di­ye atıl­mış es­ki ah­şap tek­ne par­ça­la­rın­dan in­şa edil­miş. İs­tan­bu­l’­dan İtal­ya­’ya ta­şın­mış ve Ve­ne­dik Bi­ena­li­’n­de­ki ye­ri­ni al­mış.
Tıp­kı “Dar­za­na­” gi­bi “Baş­tar­da­” da “sem­bo­lik ola­ra­k” se­çil­miş.
Baş­tar­da, de­niz­ci­lik dün­ya­sın­da hem kü­rek hem yel­ken­le yol alan “me­le­z” bir tek­ne. Ke­li­me an­la­mı ise “kö­kü be­lir­si­z”.
Mem­le­ke­tin gi­de­rek dün­ya­ya ka­pan­dı­ğı, hat­ta ken­di için­de bi­le “ka­pa­lı ma­hal­le­le­re­” bö­lün­dü­ğü bir dö­nem­de “me­lez­li­k” öz­gür­lük ve ba­rı­şa da­ir en de­ğer­li umut de­ğil mi ?

* * *

Hem bie­nal yö­ne­ti­mi, hem de ulus­la­ra­ra­sı zi­ya­ret­çi­ler Dar­za­na­’yı sev­di. Fe­ri­de Çi­çe­koğ­lu, Meh­met Kü­tük­çü­oğ­lu ve Er­tuğ Uçar kü­ra­tör­lü­ğün­de, Hü­ner Al­de­mir, Ca­ner
Bil­gin, Han­de Ci­ğer­li, Gök­çen Er­kı­lıç, Naz­lı Tü­mer­dem ve Yi­ğit Yal­gı­n’­dan olu­şan eki­bin ha­zır­la­dı­ğı pro­je, bü­yük il­gi gö­rü­yor.
Ya­zı­yı “mer­di­ve­nin üze­rin­den uf­ka ba­kan ka­dı­n” sem­bo­lüy­le aç­tık, yi­ne o ka­dın­la ka­pa­ta­lım.
Bu yıl Ve­ne­dik Bi­ena­li­’nin de sem­bo­lü, Tür­ki­ye Pav­yo­nu­’nun hi­ka­ye­si­ni ya­zan ki­şi de bir ka­dın.
Bu bir te­sa­düf mü?
Ben­ce de­ğil.
Bi­ena­lin sem­bo­lü ka­dın, “bu­gü­nün umu­du­nu­” an­la­tı­yor. Mi­mar­lık ile top­lu­mun ye­ni­den bu­luş­tu­ğu bir dün­ya­dan ha­ber­ler ve­ri­yor.
Tür­ki­ye Pav­yo­nu hi­ka­ye­ci­si Fe­ri­de Çi­çe­koğ­lu ise ma­vi saç­la­rı ve “şa­ra­bı da ya­zı­n” no­tuy­la sa­de­ce “ya­ra­tı­cı dü­şün­ce­yi­” de­ğil öz­gür­lü­ğün ce­sa­re­ti­ni de tem­sil edi­yor.
Mi­mar­lık ile da­ha mut­lu, da­ha ba­rış­çıl, da­ha öz­gür ve me­lez top­lum­lar kur­mak müm­kün mü?
Ne­den ol­ma­sın ?
GE­Zİ­’den do­ğan bi­linç bu­nun en güç­lü işa­re­ti.

9

Nesrin Cavadzade

33 yaşında, Azerbaycan doğumlu, bol ödüllü bir oyuncu.
Acaip güzel bir kadın, buğulu bir hali var.
Instagram hesabını büyük zevkle takip ediyorum.
Sadece ben değil, çok sayıda erkek de kendisine hayran.
Ancak “bazıları” direkt mesajdan “iğrenç” fotoğraflar gönderiyorlarmış Nesrin’e.
Geçen hafta verdiği röportajda bizzat kendisi anlattı.
Harika bir fikri var, bu birbirinden rezil fotoğraflardan bir sergi yapacakmış!
Vallahi şahane olur.
Sürekli tacize ve her türlü pisliğe uğrayan kadınların değil, bu mide bulandırıcı erkeklerin utanmasının vakti geldi de geçiyor.
Önerim; serginin adı “slm, mrb” olsun. Bir de onlar var çünkü!
Tek iyi haber, Nesrin Cavadzade’nin bu açıklamasından sonra çok sayıda erkek hayranı da bu iğrençlikler için çok üzüldüklerini ve erkekler adına özür dilediklerini yazmışlar.
Yaşasın kadınların bireyselliğine saygı duyan muhteşem adamlar!

BAK KIZIM

“Sadece içteki yakındır, diğer her şey çok uzak…” #Rilke

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir