Kadınlar kazanacak!

Sibel Önder…
Tatvanlı devlet memuru bir baba ve öğretmen bir annenin kızı.
Hep hukuk okumak istemiş; lisedeyken kitaplarının arkasına “Hukuk, beni bekle” yazacak kadar…
İlk yıl üniversiteyi kazanamasa da, ikinci denemede hayalini gerçekleştirebilmiş.
Ve meslek hayatının en başlarında, Antalya’da 15 yaşında katledilen Sezgi Kırıt’in dosyasını yedi yıl takip ederek sonuca ulaştırmış. Türkiye, bu genç avukatı işte bu haberle tanıdı. Sibel Önder’le Antalya’da buluştuk.

225 dosyamdan 120’si  kadın cinayeti

Mesleğini İzmir’de sürdüren Sibel Önder, Antalya Kadın Müzesi’nin ‘2016 Yılı Jale İnan Kadın Ödülü’nü teslim almak için Antalya’da bulunuyordu.
Sibel, Türkiye’de kadın meselesinin ne kadar vahim boyutlarda olduğunu rakamlarla anlatıyor: “Son bir haftada 30 kadına koruma kararı çıkardık. Ben özellikle kadın davalarını almaya çalışıyorum. Şu anda da 225 dosyam kadına yönelik şiddet vakalarından oluşuyor ve ne yazık ki bunların 120’si kadın cinayeti… ”

* * *

Soruyorum Sibel’e: “Yasa mı yok yoksa uygulanmıyor mu?”, “İnsanlar şikayetçi mi olmuyor?”
Aldığım cevap ise şöyle: “Burada en önemli sorun kadınların ve yakınlarının haklarını bile bilmiyor olması. Bir hukuki süreç nasıl takip edilir hiçbir bilgileri yok. Bir biçimde bir avukata ulaştıklarında da, adli süreçler çok uzun ve çetrefilli olduğu için avukatlara ‘Bu davadan bir şey çıkmaz’ deyip kadınları gönderiyorlar… Benim sonuca götürdüğüm Sezgi Kırıt davasında da böyle olmuş. Kız kardeş Sevgi Kırıt bir avukata gitmiş ama başarılı olamamış.”
Ve Sezgi Kırıt’ın kız kardeşi nihayet Sibel’e ulaşıyor, böylece dava açılıyor.

* * *

Hatırlayalım, kimdi Sezgi Kırıt?
Antalyalı şizofreni hastası Sezgi, 15 yaşında sosyal medyada uyuşturucu bağımlısı olan O.K. ile tanışıyor ancak bu gencin bağımlı olduğunu bilmiyor.
O.K., evden sakız almak üzere çıkan Sezgi’yi kaçırıp bir arkadaşının evine götürüyor. Ve ikisi zavallı kıza önce zorla uyuşturucu enjekte edip sonra tecavüz ediyorlar…
İçlerindeki kötülük doymuyor yine de.
O küçücük bedene işkenceye devam ediyorlar ve Sezgi’yi feci biçimde katledip Isparta’da bir boş alana atıyorlar, bir bavulun içinde…
İnanmayacaksınız ama bu dava ‘delil yetersizliğinden’ kapanıyor!
Sibel Önder davayı alıyor ve neredeyse bir dedektif gibi iz sürüp sonuca ulaştırana kadar uğraşıyor.

* * *

Katledilen Sezgi’nin kız kardeşi Sevgi Kırıt’la ilk görüşmesini anlatıyor Sibel Önder:
“Kalktım Antalya’ya gittim, Sevgi beni görünce ağlamaya başladı. Dedi ki: ‘Kardeşim hep rüyama giriyordu, bana bir zarf veriyordu ve zarfın içinden sizin fotoğrafınız çıkıyordu.’ İnsanların o çaresizliği öyle acı ki; fakir ve eğitimsiz bir aile. Davanın sonunda babaları bana iki çift tango ayakkabısı armağan etti. Kendi elleriyle yapmış, ayakkabı ustası.”
Sezgi Kırıt katliamının failleri şu anda cezaevinde, ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılanıyorlar. Bir sonraki duruşma ise 21 Şubat’ta.
Hepimiz bu küçücük kızın vahşice katledilişinin takipçisi olacağız. Ve sonunda kadınlar kazanacak!

Antalya Kadın Müzesi nedir?

İzmir ve Mersin’in ardından Türkiye’nin üçüncü sanal kadın müzesi.
Antalya Tanıtım Vakfı’na (ATAV) bağlı olarak, işkadını Yeliz Gül Ege’nin öncülüğünde kurulmuş.
Antik Perge ve Side kentlerinin ortaya çıkarılması için 40 yıl boyunca çalışan Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu Prof. Dr. Jale İnan’ın anısına her yıl bir ‘Kadın Ödülü’ veriyorlar.
Bu yılki tören Antalya’da büyük turizm yatırımları bulunan Barut Ailesi’nin son otelleri Akra Otel’de gerçekleşti.
Bu vesileyle Akra Otelleri’nin sahibi Haydar Barut’la da tanışma fırsatı buldum. Söylediği çok önemli bir şey var: “Evet, zor bir yıl geçirdik ama hayat geriye gitmez. Dünyadaki gelişmeler yepyeni bir siyaset ve yönetim anlayışının geleceğini gösteriyor… Hiç merak etmeyin, Türkiye bütün zorlukları aşacak” diyor.
Doğrusu Haydar Barut’un iyimserliği bana da iyi geldi. Dilerim öyle olacak!
Ve bunu da işte Sibel Önder gibi güçlü ve cesur kadınlar başaracak.

Bak Kızım;

Korkma. Seçtiğin hayatı yaşa…