Ölüm yok ki aslında…

  • 17 Mart, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

Dün, güç de olsa yollara düşüp Vodafone’un Dijital Dönüşüm Zirvesi’ni izlemeye gittim.
Ne yalan söyleyeyim, hiç içimden gelmiyordu aslında. Çocukların havaya uçtuğu bir katliamın ardından ben “Hayat devam ediyor” filan diyemiyorum…
Bu duygularla oturdum salondaki yerime. Ve sahnede Mercan Dede ile Arzu Kaprol’un tasarımı olan Dijital Senfoni gösterisi başladı.
Olağanüstü bir müzikle bütün sahne başka bir dünyanın görüntüleriyle çevrildi, arkada Şebnem Ferah’ın sesi şu metni okuyordu:
“Hayal kurmaya cüret et. O güzel çocuğun gözlerinde… Rengarenk bir sonsuzluk… O güzel çocuğun aklında eşsiz bir ahenk. Can’dan Can’a selam olsun…”
Ben ağlıyordum, benimle birlikte salondaki başka dinleyiciler de…
Bu çocuklar, Ankara’da evlerine gitmeye çalışan o ‘can’lar öldü mü gerçekten?
15, 16, 17 yaşındaki güzel gözlü evlatlarımız.
Songül yoğun bakımda 6.5 aylık doğmamış bebeğini kaybetti mi gerçekten?
Ne zaman, nasıl bitecek bu kabus?
Belki de ölüm yoktur. Bu çocuklar ölmüş olamaz.
Bir acı bu kadar derin, bu kadar güçlü yaşanamaz.
Ölüm yok.
Sadece bir annenin kaybettiği oğlunun cenazesinde kameralara haykırdığı o cümle var: “Beni unutma… Beni unutma! Gözümün içindeki o ifadeyi unutma!”

Hangisi sizin ülkeniz?

Vodafone’un bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği Dijital Dönüşüm Zirvesi dünyanın sanayide, eğitimde, sağlıkta, pazarlamada ve iş dünyasında gittiği yönü gösteriyor.
Bu yıl da inanılmaz konuşmacılar vardı. Sürücüsüz araç tasarımı yapan dehalara, 6-10 yaş arası çocukların bilgisayar yazılımı ürettiği yeni eğitim kurumlarına, uzaktan teşhis ve tedavi yapabilen yeni sağlık sistemlerine, dijitalleşen kent yönetimlerine ve robotların çaldığı orkestralara tanık olduk.
Her biri farklı ülkelerden gelen yabancı konuşmacılar yepyeni, çok daha demokratik, herkesin bilgiye ve deneyime ulaşabildiği bir dünyanın kapısını araladılar.
Panelde Türkiye’den de çarpıcı örnekler dinledik, GE Başkanı Canan Özsoy, Sütaş Başkanı Muharrem Yılmaz ve Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı çalışmalarını anlattılar.
Aynı anda hepimizin ekranlarına şu haberler düşüyordu:
“Ensar Vakfı’nda 45 çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıktı…”
“Ankara Katliamı kurbanları gözyaşlarıyla toprağa veriliyor…”
“Boğaziçi Köprüsü şüpheli bir araç nedeniyle trafiğe kapatıldı…”
Hangisi bizim ülkemiz?
Bir tarafında 11. yüzyılın karanlığı, bir tarafında dünyanın heyecan verici gelişmelerine ayak uyduran gelecek yüzyılın temsilcileri. Hangisi?
Siz hangisinde yaşamak istersiniz?
İstikrar için oy veren kardeşlerimiz, siz çocuklarınızı nasıl bir ülkede yetiştirmek istiyorsunuz?
Dini kurumlarında çocuklarına tecavüz edilen, kişisel siyasi hesapların öncelik olduğu, dünyadan uzak herkesle kavgalı bir ülkede mi?
Yoksa dünyaya açık, modern, kimsenin kimseye karışmadığı, özgür ve yaratıcı düşüncenin baş tacı edildiği bir fırsatlar ülkesinde mi?

Antalya’da ne oluyor?

Kiminle konuşsam “Antalya kan ağlıyor…” diyor.
Bu yıl turizm bitti, bunu görmek için kâhin olmaya gerek yok.
İstanbul gibi hayatın hiç durmadığı bir kentte bile lokantalar, sokaklar, gece hayatı boş.
Bizim zaten içimizden gelmiyor, bunca acının ortasında kimsenin eğlenmeye filan hevesi de yok, mecali de…
Yabancılar da ya hiç gelmiyor ya da gelenler kaçacak yer arıyor.
Bakın Zorlu PSM bazı gösterilerini iptal etti, dünyanın en önemli keman sanatçılarından Andre Rieu gelmeyeceğini bildirdi, Pereira çok talihsiz de olsa Türkiye’deki yabancıların ağzındaki baklayı pat diye söyleyiverdi.
Diyeceksiniz ki, çocuklar ölürken bize ne turizmden? Çok haklısınız. Ama unutmayalım ki koca bir sektörden ekmek yiyen milyonlarca gencimiz, çalışanımız var.
Sadece Antalya’da on binlerce kişinin işten çıkartıldığı anlatılıyor, devamı da gelecek.
Hükümetin açıkladığı paket de, İranlılar da kurtaramayacak bu durumu.
Böyle bir tabloda Bodrum’un dünyaca ünlü Yahşi Koyu’na 30 milyon TL bütçe harcanarak İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi yapılacağı açıklandı.
Vallahi bravo! Düşünenleri, uygulayacakları kutluyorum.

 

 

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir