Oscar’a ‘cinsel taciz’ damgası
Oscar ödülleri dün sabaha karşı sahiplerini buldu.
Ödül heyecanını zaten takip etmişsinizdir. Beklendiği üzere ‘En İyi Film’ ödülünü ‘Spotlight’ ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü ‘Inarritu’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü ise Leonardo DiCaprio aldı.
Ama bu yıl benim asıl ilgimi çeken, Oscar’a giden süreçte tüm Hollywood film endüstrisinin tartıştığı iki başlıktı. Biri, törenin ve Akademi’nin başından beri gösterdiği ‘beyazlardan yana’ tavır, diğeri de kadın oyuncu, yapımcı ve yönetmenlerin sürekli olarak vurguladığı “Kadınlar nerede bu törende?” sorusu…
Her ikisi de, içinde bulunduğumuz yeniçağın yataylaşma, demokratikleşme ve kadınların toplumsal eşitliği taleplerinin dünyayı nasıl değiştirdiğinin güçlü birer işareti.
Değiştirdi ve değiştirmeye de devam edecek.
Oscar, bundan sonraki yıllarda siyahi oyuncuların daha fazla aday gösterileceği bir tören olacak. Bu arada bugüne kadar siyahi ya da Latin oyuncuların sadece yüzde 6.4 oranında aday gösterildiğini de hatırlatalım; yani geçen 88 yılda 106 aday!
Kadınlar açısından da durum pek farklı değil, özellikle kamera arkasında çalışan kadınlar, senaristler, ku rgucular, yönetmenler, yapımcılar…
Kısacası Oscar heykelciği bugüne dek beyaz bir erkek figürüydü!
Bu yıl Oscar törenine bir de ‘cinsel taciz’ gerçeği damga vurdu. Bir taciz skandalını ört bas etmeye çalışan Katolik Amerika’nın anlatıldığı ‘Spotlight’ hem izleyiciler hem jüri açısından yılın en iyi filmi oldu.
Ve Oscar tarihinde ilk kez bir Başkan Yardımcısı çıktı ve Beyaz Saray’ın tacize uğramış kızlara yönelik başlattığı kampanyasını anons etti.
Lady Gaga ise ünlü ‘Senin Başına Gelene Kadar’ şarkısını bu kampanya için canlı olarak seslendirdi.
Yabancı film dalında da Türk bir yönetmenin Deniz Gamze Ergüven’in imzasını taşıyan Fransız yapımı filmi ‘Mustang’ da aynı konuyu işliyordu.
Türkiye’de ne yazık ki çok kısıtlı bir seyirciye ulaşan ‘Mustang’, memleketimizde yaşanan ve bir türlü bitmeyen taciz hikayelerini anlatıyor.
‘Mustang’ ödül alamadı ama cinsel taciz ve kadın meselesi konusunda etkili bir ses olmayı başardı.
Görüyorsunuz işte, hayatın en pop alanlarında bile artık ‘ötekiler’ ve ‘kadınlar’ var.
Yeniçağın dönüşüm gücünü de onlar yaratacak; hiç şüpheniz olmasın!
Yorumlar