Umut Vakfı’nın umutsuz rakamları
Umut Vakfı biliyorsunuz, tek oğlunu (Umut’u) silahlı bir olayda kaybeden anne Nazire Dedeman’ın yıllar önce kurduğu, Türkiye’de bireysel silahlanmaya karşı mücadele eden tek dernek.
Vakıf, Türkiye’deki ‘Kadın Cinayetleri Haritası’nı yayınladı. Harita, 2015 yılında il bazında kadın katliamlarının korkunç tablosunu gösteriyor.
2015 yılında, Türkiye’de 310’u silahlı olmak üzere toplam 414 kadın cinayeti işlenmiş. Daha doğrusu basına yansıyan sayı bu kadar…
Bu cinayetlerde anne karnındaki altı haftalık ceninden (yani daha hayata gözlerini açamadan kadın cinayetinin mağduru oldu) 85 yaşındaki kadına toplam 414 kadın ve aile bireyi öldürülmüş. Kimisi ağır, 91 kadın ve aile bireyi de yaralanmış.
Görüyorsunuz, 11 Şubat’ta Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşanan ve Türkiye’yi ayağa kaldıran Özgecan Aslan katliamından sonra yıl sonuna kadar 373 kadın cinayeti yaşanmış. Yani ne yazık ki Özgecan olayı bir şeyi değiştirmemiş. 2015 yılında basına yansıyan 11 olayla Mersin, kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı illerden biri olmuş…
373
Özgecan Aslan katliamından sonra yıl sonuna kadar işlenen kadın cinayeti sayısı
20 iLDE KADIN CiNAYETi YOK
2015 yılında 20 ilde kadın cinayeti yaşanmadı. Bu iller; Artvin, Bartın, Batman (üç şaibeli kadın intiharı var), Bayburt, Bingöl, Burdur, Çankırı, Düzce, Gümüşhane, Hakkari (bir şaibeli intihar var), Isparta, Karabük, Kilis, Muş, Niğde, Ordu, Sinop, Tunceli ve Yozgat.
ŞEHiRLERE GÖRE…
2015 yılında en çok kadın cinayetinin yaşandığı ilk 10 il
İstanbul……34 olay, 35 ölü, 6 yaralı, 8 koca intiharı,
İzmir………..19 olay, 17 ölü, 7 yaralı, 3 koca intiharı ve 1 koca intihar girişimi,
Gaziantep..14 olay, 15 ölü, 2 yaralı, 2 koca intiharı,
Antalya……14 olay, 9 ölü, 7 yaralı, 4 koca intiharı,
Diyarbakır..13 olay 13 ölü, 2 yaralı, 3 koca intiharı,
Kocaeli……13 olay, 11 ölü, 3 yaralı, 1 koca intiharı,
Adana……..13 olay, 8 ölü, 7 yaralı,
Mersin……..11 olay, 11 ölü, 4 yaralı, 1 koca intiharı,
Samsun…..10 olay, 10 ölü, 2 yaralı, 2 koca intiharı,
Urfa…………3’ü şaibeli intihar 9 olay, 8 ölü, 1 yaralı.
SiLAHLA iŞLENEN KADIN CiNAYETLERiNDE iSTANBUL iLK SIRADA
Silahla işlenen kadın cinayetlerinin haritasına bölgelere göre bakıldığında, Marmara Bölgesi’nde basına yansıyan 75 cinayet vakası içinde, 34 olayla İstanbul ‘en çok kadın cinayetinin işlendiği il’ olarak kayıtlara geçiyor. Aynı bölgede ikinci sırayı, 11 kadın cinayetiyle Kocaeli alıyor.
Artvin Neye Direniyor?
Artvin’de bir süredir polisin müdahalesi ve gazı altında onurlu bir direniş sergileniyor.
Artvin halkı bölgenin doğasını yok edecek bir madenin açılmaması için nöbet tutuyor.
Peki Artvin’de ne oluyor? Bu insanlar günlerdir polis şiddeti altında neye direniyor?
Önce Artvin’i anlatalım…
Artvin, merkez nüfusu 25 bin olan, Çoruh Nehri kıyısına kurulmuş bir yerleşim yeri. Bölge halkı temel olarak tarım ve ormancılıkla uğraşıyor.
Direnişin merkezi olan Cerattepe, Artvin’in kurulduğu dağın zirvesi, ormanlık alanın da en yoğun olduğu bölge.
Cerattepe’de yıllardır bir altın madeni olduğu biliniyor ve Artvinliler de yıllardır bu madenin işletilmesine karşı çıkıyor. İyi de neden?
Altın gibi değerli bir madenin çıkartılması neden istenmiyor? Çünkü altın, günümüz teknolojisinde ancak siyanürle çıkartılabiliyor ve siyanürle altın aramak demek Artvin’in fiziki yapısı nedeniyle halkın zehir soluması demek.
Sadece bu da değil; Türkiye’nin en güzel orman alanlarından biri yok olacak demek. Orman giderse, heyelan demek, kar ve yağmur suları kente yürüyecek demek, Artvinli su kaynağına ulaşamayacak demek…
İşte Artvin’in direnişinin nedeni bu. Bu bir yaşam mücadelesi…
Üstelik yeni başlamış da değil. Artvin halkının 20 yıldır gündeminde bu konu.
Son olarak, “Milletin a…na koyacağız” diyen işadamının altın madeni arama girişimiyle tepkiler yine yükseldi.
Cerattepe’ye çıkan yolun girişinde halkın kurduğu barikat. Barikatın bir tarafında direnişçiler, diğer tarafında devletin polisi.
Polis, önce barikata inşaat makineleriyle müdahale etti dün. Kıramayınca direnişi, bu kez eylemcileri gazladı. O kadar ki, Artvin polisi yetmemiş, çevre illerden polis ve jandarma desteği de istenmiş! Bildik manzaralar…
Kim peki bu ‘direnişçiler’? Tabii ki Artvin halkı. Gençler, çiftçiler, amcalar ve teyzelerden oluşan, sırtlarını ağaçlara, ormana dayamış 300 kişi.
Gazı yiyorlar ama Artvin ormanları sayesinde nefes almaya devam edebiliyorlar. Artvinliler ormanın, orman da Artvinlilerin yanında…
Direnişçiler orman köylülerinin evlerinde su içip, ellerini, yüzlerini yıkıyorlarmış. Bu sırada direnişçi teyzeler ormanda tek başına yaşayan bir amcanın evini de toplamış, silmiş, süpürmüş, mis gibi yapmış…
Ey devlet eliyle kendi halkını gazlayanlar!
Kıramadığınız, 300 kişinin oradan buradan topladığı çuvalla, kayayla kurduğu barikat değil, güçlü bir gönül bağı…
Tunceli’nin umut veren eğitim başarısı
Diyeceksiniz ki hiç mi iyi haber yok? Var.
Haberi AlJazeera internet sitesi için Umay Aktaş Salman hazırlamış; okuyunca çok mutlu oldum:
Tunceli son üç yıldır TEOG’da Türkiye birincisiymiş. Üniversiteye girişin ilk aşaması olan YGS’de de son altı yılda 64’üncülükten 10’uncu sıraya yükselmiş!
Çok sevdim bu haberi. Üstelik bu başarı, asıl olarak ilde görev yapan öğretmenlere ait. Yaşasın öğretmenler!
Memlekette hiç değilse birilerinin işini iyi yaptığını ve çocukların geleceğini değiştirdiğini bilmek bana umut veriyor!
Yorumlar