Yaşasın medeniyetin çocukları
Ankara Üniversitesi İlahiyat Profesörü Hayri Kırbaşoğlu’yla röportajımız çok konuşuldu, çok tartışıldı. Röportaja giremeyen ama beni etkileyen birkaç tespiti de burada paylaşmak istedim. Prof. Hayri Kırbaşoğlu diyor ki; “Dünyada kurulmuş ilk Müslüman devlet Peygamberin Yahudi ve Müslümanlarla ortaklaşa kurduğu site devlettir. Hatta Yahudilerin Nüfusu Medine’deMüslümanlardan daha fazlaydı. ama Peygamberimizin devlet başkanlığını kabul etmişlerdir.
Müslümanlar, Müslüman olmayanlarla kardeşçe yaşayarak Osmanlıya kadar gelmiştir. Kahire’de, Bağdat’ta, Kudüs’te, Yemen’de… her yerde Yahudilerle yan yana.” “Şu anda İslam dünyasının ikinci dalga bağımsızlık hareketine ihtiyacı var, o da kendisini değil Emperyal güçleri temsil eden yöneticilerinden bağımsızlaşma hareketi !
Bu da yetmez, kendi yöneticilerimizden de bağımsızlaşıp, onların kölesi-tebaası olmadan, tam aksine halka hizmet etmelerini sağlamak durumundayız.”
“İhtiyacımız olan, İslam dünyasını dışlamayan ama tüm bu kimlikleri de içeren bir üst kimlik; bu üst kimlik de bana göre “medeniyetin çocuğu” olmak pozisyonudur. Bu bağlamda AminMaalof’u analım : “ben hemMüslümanım hem Hristiyanım, hem Fransızım, hem Lübnanlıyım…der. İşte İslam Dünyasının da Türkiye’nin de bu bakış açısına
htiyacı var.”
Hocanın “Medeniyetin Çocuğu” olmak önerisine bayıldım ! Ben de 13 yaşındaki oğlum Uzay’ı tam olarak böyle yetiştirmeye çalışıyorum : HemMüslüman, hem Yahudi, hem Budist, hem Agnostik, hem Türk, hem Kürt, hem İngiliz hem de Papua Yeni Gine’li olarak… Çok mu tuhaf ? Bu koca evreni anlamanın “tuhaf olmaktan” başka bir yolu var mı ? Bence asıl hiçbir şeyi merak etmemek, tek bir şeyi öğrenip bir koca hayatı ona adamak tuhaf ! İşte o yüzden, Yaşasın “Medeniyetin Çocukları” !
Yalnızlığına aşık adamlar vardır. En çok onlar ilgini çekecek, onlara kapılacaksın… Ama unutma, onlar hep “gidecek”. Sen “kalmanın” keyfini çıkar.
“OY VE ÖTESİ”NİN ÖTESİ
Tambir hafta sonra Türkiye’nin gerçekten “kaderini” belirleyecek olan seçimler için sandık başında olacağız. Beştepe Külliyesi 400 vekil ve tek başına iktidar için her şeyi yapıyor.
Son olarak 29 EkimBayramı tatilini 5 buçuk güne uzattılar, hesap şu; muhalefet seçmeni tatili sever, sandığa gitmez…
Haksız da sayılmazlar, kamuoyu araştırmaları son seçimlerde oy kullanmayan seçmenin yarısından fazlasının CHP seçmeni olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de çatı adayı boykot edip tatilden dönmeyenler yine onlardı !
Bilmem bu sefer durumdeğişirmi ? Bu “tatil” tuzağına şimdi yeni bir gündemmaddesi eklendi. Geçen seçimde 50 binin üzerinde gönüllüsüyle olağanüstü bir iş çıkartan ve oyların yasalara uygun biçimde sayılmasını sağlayan Oy veÖtesi’ne saldırıyorlar !
Neymiş, “Fetocuymuş” bu grup. Hiçbir tiraj alamayan o sakil gazetelerdeki son yazılardan birinde “hepsinin toplanıp cezaevine tıkılmaları” istendi ! Oy ve Ötesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve kanunlarına uygun olarak kurulmuş, finansal kaynakları ve bütçesi denetime açık, tümüyle şeffaf bir sivil toplumörgütlenmesidir.
www.oyveoyesi.org
Yorumlar