Vazgeçişlerin yılı

  • 3 Ocak, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

Günlerdir kar yağıyor.
Fırtına var. Evden çıkmak imkansız. İstanbul hep böyle. Beklemediğin bir anda, hiç hazır olmadığın biçimde gösteriyor kendini.
Hayat gibi.
Biraz da ben böyleyim galiba. Hep her şeye hazırlıksız bir halde yaşıyorum.
Heyecanım da, tutkum da, şaşkınlığım ve üzüntüm de bu halden kaynaklanıyor.
Hayat hep büyük bir macera benim için. Hep başıma gelen bir şey.

* * *

2015 çok hatırlamak isteyeceğim bir yıl değildi.
Macerası bol, ama asıl vazgeçişleri çok olan bir yıl.
Ne çok şeyden vazgeçtik bu yıl hepimiz.
Kimimiz evlilikleri bitirdik, yılların tanıklarından vazgeçtik.
Kimimiz dostlara veda ettik, hatıraların yorgunluğu içinde… Kimimiz büyük aşklara hoşça kal dedik, unutmasak da vazgeçtik.

* * *

Kimimiz siyasete inancımızdan vazgeçtik, yeminler ettik “bir daha oy atarsam…” diye başlayan.
Bizim sektör mesela, haber yapmaktan vazgeçti neredeyse.
Bu nedenle kimimiz gazetelerden, televizyondan vazgeçtik. Çıkardık attık hayatımızdan!
Kimimiz hayallerimizden, hedeflerimizden, kimimiz yaşadığımız, yuva bildiğimiz evlerden.
Ve çoğumuz memlekete dair umudumuzdan vazgeçtik. Umut gidince, direnme gücü de eksiliyor.
Yurdun dört yanından gelen korkunç haberleri derin bir sessizlik ve tepkisizlikle karşılamamız bu yüzden…
Vazgeçtik çünkü.
Sadece bekliyoruz.
Belki bir mucize…
Belki bir kahraman kurtarıcı.
Belki de bir “son”.

* * *

2015 “vazgeçişlerin” yılı oldu benim için.
Hüzünlü bir yıl. 2016 uzun bir yolculukla başlıyor.
Yarın sabah New York’a gidiyorum, harika haberlerle geri dönmek için.
2016 yolculukların yılı olsun.
İçimizde çıkacağımız yolculukların. Keyifle ilerleyeceğimiz
yolların… Bizi mutlu edecek yol arkadaşlıklarının.

“Yeniden yapmak için iyimser olmak gerek”

İki gün önce Şık ekimizde tasarımcı Ayşe Birsel ile yaptığım röportaj vardı. Ayşe, ODTÜ mezunu New York’ta yaşayan, tasarım yöntemiyle iyi tanınan bir tasarımcı.
“İstediğin Hayatı Tasarla” kitabını yazdı, yakında Türkçe olarak da çıkacak.
Bakın Ayşe ne diyor :
“Tasarım bir şeyi daha iyiye götürmeye çalışır, temel amacı budur. “Ben bunu daha iyi nasıl yaparım?” Bu soru temeldir ve burada bir iyimserlik var. Bunu nasıl daha kötü yaparım değil, hep daha iyisi…
Bu iyimserliğe şartlanmak gerek. Tasarımcı gibi düşünmek bu; bütünsel ve iyimser düşünmek.
O iyimserlik olmasa insan hayatını tasarlayamaz.”

Benim 1 Ocak 2016 şarkım ne?

“Hey Jude”.
Evet, The Beatles’in şahane şarkısı. 1 Ocak sabahı kahvaltı sofrasında biri kendiliğinden söylemeye başladı bu şarkıyı.
Ne harika melodi, ne güzel sözler, nasıl iyi geldi :
“Hey Jude, daha kötü yapma
Mutsuz bir şarkıyı al,
Ve onu güzel bir şarkı yap !”
Siz de öyle yapın. En azından deneyin…
Mutsuz bir şarkı, mutlu bir şarkıya dönüşsün.
Formülü de şarkının içinde ! Dinleyin, bulacaksınız.

Putin’in Instagram hesabı var mı? Peki Esad’ın, Merkel’in, Ro­uha­ni’nin?

Ve al­tın­da en çok yo­rum ya­zı­lan he­sap ki­min­ki ?
Sos­yal med­ya­da hem bu­lun­mak­tan hem ta­kip et­mek­ten çok hoş­lan­dı­ğım iki yer Ins­tag­ram ve Spo­tify. Bi­rin­de şa­ha­ne fo­toğ­raf­lar, di­ğe­rin­de ne­fis şar­kı­lar ru­hu­ma iyi ge­li­yor…
Ins­tag­ra­m’­da sa­de­ce sev­dik­le­ri­mi ve me­rak et­tik­le­ri­mi de­ğil, po­li­ti­ka­cı­la­rı da ta­kip ediyorum.
İna­nın si­ya­set­çi­le­rin IG he­sap­la­rı, koy­duk­la­rı fo­toğ­raf­lar ve alt­ta­ki yo­rum­lar ruh­la­rı ve yö­net­tik­le­ri ül­ke­ler­le il­gi­li o ka­dar çok ipu­cu ve­ri­yor ki! İş­te Ins­tag­ra­m’­da Dün­ya Li­der­le­ri;
Vla­di­mir Pu­tin : Onun adı­na açıl­mış ba­zı he­sap­lar var, en res­mi gi­bi gö­rü­nen Pre­si­dent-Vla­di­mir-Pu­tin. He­sap Rus­ça, 23 bin 600 ta­kip­çi­si var. 584 gön­de­ri için­de gün­lük ya­şam­dan tek ka­re yok ! İçin­de ka­dın olan fo­toğ­raf da 30’u geç­mez.
Be­ğe­ni ora­nı 1000 ci­va­rı, yo­rum ise yok de­ne­cek ka­dar az !
Be­şar Esad: 2013 yı­lın­da açıl­mış he­sap; Syri­an­Pre­si­dency. 47 bin 800 ta­kip­çi­si var, Pu­ti­n’­in iki ka­tın­dan faz­la ya­ni ! Gön­de­ri­ler­de sa­de­ce Esad yok Su­ri­ye­’den ka­re­ler, ka­dın­lar, genç­ler, ha­ber­ler var… Su­ri­ye Gü­zel­lik Ya­rış­ma­sı da ora­da, Esa­d’­ın No­el Kut­la­ma­sı da. İl­ginç ya­ni.

An­ge­la Mer­kel: Mer­ke­l’­in ken­di­si gi­bi, çok güç­lü bir he­sap bu ! “Bun­des­kanz­le­ri­n” he­sa­bın adı, ma­vi tık­lı res­mi bir he­sap. 115 bin ta­kip­çi­si var, sa­de­ce 254 fo­toğ­raf pay­la­şıl­ma­sı­na rağ­men. “So­ğu­k” bir ha­va­sı var. Tıp­kı Mer­kel ve Al­man­ya gi­bi.
Has­san Ro­uha­ni : Mer­kel gi­bi ma­vi tık­lı ol­ma­sa da 470 bin ta­kip­çi­siy­le İran Dev­let Baş­ka­nı Ro­uha­ni­’nin res­mi he­sa­bı. HRo­uha­ni ola­rak arar­sa­nız bu­la­bi­lir­si­niz.
Ken­di­si de tek bir ki­şi­yi ta­kip edi­yor, tah­min ede­ce­ği­niz üze­re Aya­tul­lah Se­yid Ali Hu­mey­ni­’yi.
Fo­toğ­raf­lar­da ka­dın ne­re­dey­se yok ! Ama Ru­ha­ni­’nin el sal­ler­ken ve gü­lüm­ser­ken sa­yı­sız fo­toğ­ra­fı var. On­bin­ler­ce be­ğe­ni alı­yor her ka­re ve alt­la­rın­da yüz­ler­ce yo­rum. Hep­si de bü­yük sev­gi ifa­de eden…
Re­cep Tay­yip Er­do­ğan: Siz de me­rak et­ti­niz de­ğil mi? Cum­hur­baş­ka­nı­’nın he­sa­bı RTER­DO­GAN. Ma­vi tık­lı, Mer­ke­l’­in­ki gi­bi.
583 bin ta­kip­çi­si var, ya­ni açık ara Dün­ya Li­de­ri ! (Ta­bi yi­ne de Oba­ma­’dan çok son­ra, Oba­ma­’nın 5 bu­çuk mil­yon ta­kip­çi­si var.) Fo­toğ­raf­la­rı tah­min ede­bi­li­yor­su­nuz, zi­ra her­ gün on­lar­ca­sı­nı gö­rü­yo­ruz çar­şaf çar­şaf. Bu he­sa­bın en il­ginç ta­ra­fı şu : her ka­re­nin al­tın­da yüz­ler­ce hat­ta ba­zen bin­ler­ce yo­rum var ve yo­rum­la­rın ya­rı­sı ağır ha­ka­ret di­ğer ya­rı­sı ise bü­yük öv­gü !
Dün­ya­da­ki baş­ka hiç­bir li­de­rin he­sa­bın­da böy­le bir du­rum yok.
Ve Ins­tag­ra­m’­da be­nim en sev­di­ğim li­der he­sa­bı !
Ta­bi ki Ka­na­da Baş­ba­ka­nı.
Jus­tin Tru­de­au : Ma­vi tık­lı res­mi he­sa­bın adı Jus­tinPj­Tru­de­au. He­sap­ta “Baş­ba­kan, Dev­let Baş­ka­nı­” fi­lan yaz­mı­yor. “Li­be­ral Par­ti Ge­nel Baş­ka­nı­” ya­zı­yor sa­de­ce. 245 bin ta­kip­çi­si var, ken­di­si de 2 ki­şi­yi ta­kip edi­yor, bi­lin ba­ka­lım bi­ri kim ?! An­ne­si. Ef­sa­ne ka­dın Mar­ga­ret Tru­de­au ! Fo­toğ­raf­lar da şa­ha­ne ! Es­pri­li, ren­ga­renk, sı­cak, do­ğal… Tüm bu he­sap­la­ra bak­tı­ğı­nız­da dü­şün­me­den ede­mi­yor­su­nuz : ev­la­dı­mı na­sıl bir ül­ke­de bü­yüt­mek is­ter­dim ?
Ya­nıt çok hü­zün­lü ne ya­zık ki.

Harika bir yıl daha başladı. Yaşa onu ! Herkese ve her şeye rağmen…
Öpüyorum yanaklarından.

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir