Doktor maaşı 20 dolar kanser aşısı ise 1 dolar
Küba’da bulunduğum süre içinde tanıdığım herkes ya telefonla ya mesajla aynı şeyi soruyordu: “Küba akciğer kanserine çare mi bulmuş?” Rehberimiz Fidel Abel Tapanes’ten beni kanser tedavisi yapılan hastaneye götürmesini istedim. Doğrusu Fidel, normalde haftalar sürecek bir izin sürecini sadece saatler içinde halletti, ertesi sabah La Pradera’daydık, Centro Internacional de Salud, yani Uluslararası Sağlık Merkezi’nde. Peki La Pradera Sağlık Merkezi kime hizmet veriyor, nasıl bir yer?
HEM OTEL HEM HASTANE
La Pradera, Küba Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir otel – hastane. Küba’daki diğer devlet hastanelerinden çok daha lüks odaları, apart konaklama bölümleri hatta havuzları var. Fakat “lüks” kavramının Küba’da bizim buradakinden çok farklı olduğunu söylemeliyim. La Pradera yine de çok mütevazı bir tesis. 10 uzmanlık alanında farklı rehabilitasyon programları uyguluyorlar. Onkoloji, kalp hastalıkları, diyabet, işitme bozuklukları, cilt hastalıkları ve ortopedi bunlardan bazıları.
20 YIL ÖNCE KURULDU
Son olarak nöroloji konusunda da yepyeni bir program başlatmışlar. “Nöropoint” adı verilen bu programda çocukların sinir sistemi gelişimlerini inceliyor, zeka kapasiteleri ölçülüyor ve beynin gelişimi için bazı uygulamalar yapılıyor. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Hekim Elena Perez bana hem tesisi gezdirdi hem de rehabilitasyon programlarını anlattı: “La Pradera 1996 yılında kuruldu. Küba’daki her hastane gibi devlete bağlı. Burada ameliyat yapılmıyor, bize başvuran yabancı hastalarımızı eğer cerrahi müdahale gerekliyse diğer Küba hastanelerine sevk edip, rehabilitasyon için buraya alıyoruz.”
HASTALIĞI YAVAŞLATIYOR
Peki Küba’da kanser aşısı uygulamaları nasıl yapılıyor? Önce Küba neyi bulmuş, onu anlatayım. Küba, yıllardır ambargo altında yaşarken kendi sağlık sektörünü de kendi yaratmak zorunda kalmış. Ülkede hammaddesi yüzde 10 Amerikan olan her şeyin ticareti yasak, buna ilaç da dahil. Küba Moleküler İmmünoloji Enstitüsü bu nedenle özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren uygulamalar ve tütün tüketimi nedeniyle sık görülen akciğer kanseri üzerinde çalışıyor.
Dr. Camilo Rodriguez yılların emeğinin sonunda Civamax isimli aşıyı buluyor. Hikaye de böyle başlıyor… Civamax, bugün tüm Küba’da ihtiyacı olan hastalara dağıtılıyor ve talebin yüzde 70’i bizzat Dr. Rodriguez’in laboratuvarında karşılanıyor. Aşı ne işe yarıyor? Civamax, küçük tümörlü olmayan akciğer kanseri türlerinde, mevcut tedavilerden sonra (Kemoterapi ve radyoterapi) hastalığın seyrini önemli ölçüde yavaşlatmak, yaşam sürecini uzatmak ve kalitesini artırmak için kullanılıyor. Yani akciğer kanserinin seyri açısından büyük bir buluş, ama kesin çare değil.
KİMLER İÇİN UYGUN DEĞİL?
Akciğer kanseri dışındaki kanserler için Civamax kullanılamıyor. Mesela kanser göğüste başlamış ve akciğere sıçramışsa, aşının bir etkisi yok. Hastalık çok ileri seviyede ise yine aşının etkisi düşük. Tahmin edebileceğiniz üzere tüm ilaç sanayi devleri aşının sahibi Kübalı Dr. Rodriguez’in peşinde. Aşının üretim haklarını alıp dünya pazarlarına çıkmak istiyorlar. Rodriguez’in yanıtı tam bir Kübalı gibi: “Onlara ‘Bu aşı tüm dünyada ya bedava dağıtılacak ya da en fazla 1 dolara satılacak’ dedim. Şimdi ayıklasınlar pirincin taşını!” Kısacası Civamax sadece Küba’da uygulanıyor.
BAŞKA AŞILARI DA VAR
Küba’da sağlığa dair başka ne var? Özellikle, bağışıklık sistemi üzerinde uzmanlaşmışlar. Bu kapsamda La Pradera’da şeker hastalarının ağır yaralarını tedavi etmek için kullanılan Hederprot tedavisi var. Dünyada da çok etkili sonuçlar yaratmış, hatta son olarak bir Türk işadamı girişimci bu ilacı Türkiye’ye getirmek için uğraşıyor. Yine aynı merkezde çok başarılı ortopedik rehabilitasyonlar var, hiç yürümemiş hastaları yürüten bu makine Latin Amerika’da sadece burada bulunuyor. Kübalı hekimlerin ürettiği Cimaher isimli bir aşıları daha var, bu da boyun ve beyin tümörleri üzerinde önemli sonuçlar yaratmış. Kulak içi işitme cihazı implantasyonları yapıyorlar, son 15 yılda özellikle çok ilerlermişler, çok sayıda hastanın duymasını sağlamışlar.
AKREP ZEHRİ NEDİR?
Küba’ya giden herkesin adını duyduğu akrep zehri ise tamamen doğal bir ürün. Sabah akşam dilaltına beş damla yapmanız önerilen sıvı, gerçekten de akrep zehri. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği biliniyor. Bütün bunları okuduktan sonra kalkıp gitmeye karar verdiyseniz, son derece mütevazı ama işine aşık hekimlerle karşılaşacağınızı bilin. Dr. Elena, La Pradera’da biraz daha yüksek alıyor ama ortalama bir hekim maaşı 20 dolar.
Türkiye’den gitmek isteyen hastalar hangi yolu izlemeli?
Aşıya ve tedaviye ulaşmak için iki yol var: Küba Ankara Büyükelçiliğini arayabilir ya da e-posta yazabilirsiniz: “[email protected]” ya da Küba’nın yabancı hastalara hizmet veren tek merkezi olan La Pradera’ya e-posta yazabilirsiniz: “[email protected]”,
“[email protected]”, “[email protected].”
E-postalarınızla ilgili olarak da dikkat etmeniz gerekenler var; tek sayfalık İngilizce yazılmış bir hastalık özeti istiyorlar, unutmayın, orası Küba! Küba’daki merkez büyük dosyaları açamıyor, yüklü mesajlar, Türkçe dosyalar okunamıyor bile…
Dosyalarınız bir hekim inceliyor, La Predare size bir rehabilitasyon programı çıkarıyor, bunu fiyatlandırıyor ve yanıt yazıyor. Çok hızlı bir süreç değil… Ama dosyaları kısa ve doğru gönderdiyseniz mutlaka yanıt veriyorlar.
Dr. Elena Perez şöyle diyor: “Hastalarımız bize yalnızca ve sadece e-posta ile ya da merkezimizin telefonlarından ulaşabilirler. Bunun dışında kendi ülkelerinde ‘Sizi Küba’ya tedaviye götürüyoruz’ diyen kimseye inanmasınlar! Çünkü biz hiçbir aracı kurum ya da kişiyle asla çalışmıyoruz. Burada rüşvet, adam kayırma, tanıdık araya sokma gibi durumlar olmaz, Küba öyle bir ülke değil. Son yıllarda Türkiye’de bir turizm şirketi böyle duyurular yaptı, insanları kandırdı. Bildiğim kadarıyla Türkiye’deki elçiliğimiz bu konu ile ilgili yasal bir kovuşturma başlattı.”
Maradona ve Chavez burada tedavi oldular
La Pradera’nın çok sayıda yabancı hastası var. Elena’ya “Ünlü hastalarınız kim?” diye sordum, anlamadı. Rehberim Fidel dedi ki: “Bizim burada ünlü hasta diye bir şey yok, zaten bizimkiler tanımazlar bile, ama Chavez ve Maradona mesela sürekli burada tedavi edildi.” Venezuela’nın eski lideri Hugo Chavez kanser tedavisini ülkesinde değil, burada gördü. Futbolun efsane ismi Diego Armando Maradona sık sık Küba’da sağlık depoluyor. Ayrılırken Elena’ya “işini seviyor musun ?” dedim. Meğer kendisi de rahim kanseri geçirmiş, iyileşmiş. Dedi ki “dünyada beni insanlara yardımcı olmaktan daha mutlu eden hiçbir şey yok.”
Ne tuhaf, değil mi!
Yorumlar