İki kadın, iki ülke…
Nazire Gürsel.
Kadri Gürsel, hem kalemine hem duruşuna çok hayran olduğum bir gazeteci.
Ve ne yazık ki o da, Cumhuriyet gazetesindeki 10 meslektaşımız gibi, 69 gündür tutuklu.
Ortada hâlâ bir iddianame yok, yani bu gazeteciler hâlâ ne ile suçlandıklarını bilmiyorlar!
Sanki bütün bunlar hiç yaşanmıyormuş gibi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptı diye tutuklu hiçbir kimse yoktur” deyince Kadri Gürsel’in eşi Nazire Gürsel de patladı haklı olarak!
Sesini duyurabildiği tek alan olan Twitter’da mesajlar paylaştı.
Şöyle yazdı Nazire Hanım: “Herkes bilsin. Bu suçlamaları kabul etmediğimiz gibi bu açıklamaları da kabul etmiyoruz. YETER. YETER. YETER. Bu nasıl laf? Keşke bu açıklamayı hiç görmeseydim. Duymasaydım. Tansiyonum bir anda 19’a çıktı. İnmiyor da. Sayenizde hastanelik de oldum.”
Ah Nazire Hanım!
Hepimiz aynı durumdayız ne yazık ki. Hepimiz sürekli yüreğimiz ağzımızda, sözümüz boğazımızda düğüm düğüm yaşıyoruz…
Lütfen dikkat edin kendinize. Bu korkunç günler bittiğinde eşinize hasretle sarılmak için…
Merly Streep.
İşte size, sözünü esirgemeyen bir kadın daha!
Siz onu en çok beyazperdeden, biz kadınlar da kimselere boyun eğmeyen tavrından tanırız.
Canım Merlyn, bir kez daha şahane bir konuşma yaptı, bu kez hafta başında gerçekleşen Altın Küre ödül töreninde.
Şöyle bir şey: “Peki biz kimiz ve peki Hollywood ne? Farklı yerlerden çıkagelen pek çok insan. Ben New Jersey’de doğdum, büyüdüm, devlet okullarında okudum. Sarah Jessica Parker, Ohio’lu yedi veya sekiz çocuklu bir ailenin çocuklarından biriydi. Amy Adams Vicenza, İtalya’da doğdu ve Natalie Portman Kudüs’te, Dev Patel ise Kenya’da doğup Londra’da büyüdü ve Tazmanya’da yetişen bir Hintli’yi oynadığı için burada.
Yani Hollywood başka yerlerden gelmiş ve dışlanmış yabancılarla dolu. Onları atarsak futbol ve karma dövüş sanatlarından başka, ki ona da sanat denemez, izleyecek bir şeyimiz kalmaz!”
Devam ediyor Merly Streep, bu kez Trump’ın engelli bir muhabiri alaya aldığı hallerine sıkı bir eleştiri getirerek:
“Bu başkalarını aşağılama içgüdüsü, kamusal alanda güçlü bir kişi tarafından gerçekleştirildiğinde herkesin hayatına tezahür eder. Saygısızlık, saygısızlık getirir; şiddet, şiddeti tetikler. Ve güçlü olan gücünü zorbalık için kullandığında hepimiz kaybederiz…”
Bak Kızım; Önce yalnızlığını kabullen, sonra aşkı bulmak kolay…
Yorumlar