Ölüme bile küfredenler

Bugün, belki tam da siz bu satırları okurken, Tarık Akan son yolculuğuna çıkıyor olacak…
Bir sanatçı için çok erken bir veda. Aktörlüğünün en olgun, en usta yılları önce iktidarın hoyratlığına, sonra da kanserin çaresizliğine kurban oldu gitti.
Küba’da sabah oğlumla beraber öğrendik vefatını. Ve ölüm haberlerini okurken son 10 yılın artık neredeyse değişmez tavrı beni kahretti; bir tarafta zarafetle uğurlayanlar, diğer tarafta arkasından hayasızca küfredenler.
İnanın, ölümler kadar, hatta belki daha fazla bu acımasızlık, bu rezillik üzüyor beni.
Leyla Gencer’e “küllerinizle denizimizi kirlettiniz” diyenler… Levent Kırca’ya “geberdi pislik” yazabilenler… Yaşar Nuri Öztürk’e “oh iyi oldu, cehennemde cayır cayır yanıyordur şimdi” diye mutlu olanlar.
Bir ümit kırıntısı kaldıysa bende Türkiye’den yana, onu da alıp götürüyor bu ahlaksızlık.
İçinde bir lokmacık inanç, vicdan, iyilik olan biri bunları yazıp söyleyebilir mi? Ortalık bunca karanlık ve sakil insan dolduysa hâlâ bu ülkeden yana bir düş kurabilmek mümkün mü?
Yıllardır bu ülkeyi sadece kin, öfke, nefret ve intikamla yönetenler bu durumdan hiç mi vebal hissetmez?
Yalvarıyorum ölmesin artık güzel adamlar, iyi insanlar.
Bugünlerde ölmesin hiç değilse…
Bu korkunç, bu iğrenç, bu vahşi küfürleri edenler bu ülkeden temizlenmeden, ölmesinler…

AKP’nin iktidarı asıl şimdi başladı

Bundan önceki 14 yıl “cahillik” dönemiydi.
Yok, mecaz değil, tam da gerçek anlamıyla yazıyorum.
Öylesine bir cehalet ki, ülkeyi 14 yılda Kurtuluş Savaşı koşullarından bile daha geriye götürmeyi başardı !
Devlet aklından, ülke sağduyusundan yoksun, evrensel değerlerin çok uzağında bir anlayış….
Artık “kandırılma” yılları bitti.
FETÖ bitti.
Üst Akıl, bitti.
Medya zaten bitmişti !
Bundan sonraki her adım, her uygulama, her politika yalnız ve sadece AKP’nin omuzları üzerinedir. Daha önceki yılların hesabı ertelendi belki, ama bundan sonrakilerin hesabından kaçış yok, ona göre !
AKP’nin iktidarı asıl şimdi başladı.
Ya yıktıkları gibi yapacaklar, bu ülkedeki kardeşlik hukukunu, onuru, haysiyeti yeniden tesis edecekler…
Ya da….

Küba’da Cami var mı?

Hem var… hem yok.
Bayram tatili için Küba’dayım.
Döndüğümde tüm gördüklerimi, öğrendiklerimi yazacağım.
Sosyalizm başarmış mı?
Küba kansere çare bulmuş mu?
Küba’da Atatürk heykeli neden var?
Peki Küba’da cami var mı? Tümü, yakında SÖZCÜ’de.

Sadece soruyorum:

Ahmet Hakan sürekli köşesinde her vesile ile tavlada “yendiği” birinden söz ediyor…
Sadece soruyorum, kimdir bu kişi ? Ve gerçekten hep yenilmekte midir ?

BAK KIZIM

“Dünyanın en büyük aşığı” olmaktan sakın vazgeçme ! Aşktan vazgeçtiğin gün, yaşamdan vazgeçtin demektir…