Antalya’yı Paris’in önüne geçireceğiz

  • 13 Ekim, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

Türel, “Antalya, dünyada olması gerektiği yerde değil. Londra, Paris ve Dubai başardı. Biz, onların önüne geçeceğiz. Dünyanın en büyük yaşam merkezini yapıyoruz” dedi ve ekledi: Bu da bizim çılgın projemiz…

Dedesi, Demokrat Parti’nin Antalya başkanlarından. Babası, rahmetli Süleyman Demirel’in en yakın arkadaşlarından biriymiş. Adını da babası koymuş, Menderes sevgisinden. Menderes Türel ile ikinci kez Belediye Başkanlık koltuğunda oturduğu Antalya’da, nar ağaçlarının gölgesinde konuştuk. Hem hayalindeki Antalya’yı, hem de çocuklarını büyütmek isteyeceği Türkiye’yi anlattı. Ve elbette bu hafta sonu başlayacak olan 53. Antalya Film Festivali’ni…

‘İŞİMİ ÇOK BÜYÜK AŞK VE HEYECANLA YAPIYORUM’ Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Türel, belediye başkanlığı için “İşimizi büyük bir heyecan ve aşkla yapıyoruz. Antalya’da milletvekillerimiz, Dışişleri Bakanımız ve elbette hükümetimizle mükemmel bir uyum içinde çalışıyoruz” dedi.
‘İŞİMİ ÇOK BÜYÜK AŞK VE HEYECANLA YAPIYORUM’
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Türel, belediye başkanlığı için “İşimizi büyük bir heyecan ve aşkla yapıyoruz. Antalya’da milletvekillerimiz, Dışişleri Bakanımız ve elbette hükümetimizle mükemmel bir uyum içinde çalışıyoruz” dedi.

RAYLI SİSTEMDE, DÜNYA REKORLARINA İMZA ATTIK

– Başkan Menderes Türel’in hedefi nasıl bir Antalya?
Antalya’da çok düzenli kamuoyu anketleri yaptırıyoruz, nerede eksiğimiz var görüyoruz. En büyük şikayet konusu hep ulaşım ve toplu taşımaydı. 19 kavşak sözümüz vardı, 2.5 yılda 17 kavşağı tamamladık. Tabii bu projelerde Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın büyük destekleri var. G-20’yi yaptık burada, NATO Zirvesi’ni, EXPO’yu yaptık, bunlar elimizi güçlendirdi ve projelerimizi hızlandırdı. Dünya rekorlarına imza attık o dönemde. 19 km raylı sistem hattını 5.5 ayda bitiren başka bir ülke, başka bir şehir yok!
– Ankara’nın büyük kaynak desteği vardır mutlaka…
Hayır, öyle bir şey yok, herkese gönderdiği oranda gönderiyor bize de, kanuni paylardan fazla bir bütçe neredeyse yok. Mesela G-20’de 75 milyon lira geldi Ankara’dan, ama benim harcamam 125 milyon lirayı geçti. Kaynağı nereden buluyorsunuz derseniz, burası Antalya, bir dünya şehri. Antalya’da iyi proje yaparsanız kaynağı da mutlaka bulursunuz. Ama projeniz yoksa, kaynak da olmaz. Böylece hem Antalya’ya eser kazandırıyoruz, hem de kaynak sıkıntısı çekmiyoruz.

ANTALYA’YI EN AKILLI ŞEHİR YAPMAYI HEDEFLİYORUZ

– Şu anda ne üzerine çalışıyorsunuz?
Akıllı şehirle ilgili devlet kurumları ile ilgili projeler yapıyoruz, Antalya’yı en akıllı şehir yapmak istiyoruz. Çöpten enerji ve elektrik üretmek için çalışıyoruz, arıtma çamurundan elektrik üretiyoruz zaten. Engelli Rehabilitasyon Merkezimiz Avrupa’da yok, Engelli Mola Evleri yapıyoruz şimdi. Antalyaspor’a Avrupa’nın en kaliteli kamp tesisini yaptık, Alanyaspor’a da yapacağız. Kadınlara yönelik birçok projemiz var, ASMEK’lerde meslek sahibi oluyorlar, 17 bin öğrencimiz var, Antalya’nın en büyük okulu yani. Şimdi Antalya Spor Koleji kuruyoruz. Hem normal eğitim alacaklar, hem de yetenek sınavları ile o çocuklar memleketin en önemli milli sporcuları olacaklar. Sanatla ilgili yaptıklarımız ortada zaten.

ZENGİN TURİSTLERİ BURAYA ÇEKMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

– İnsanların aklında ne kalsın istiyorsunuz başkanlık döneminize dair?
Antalya’ya, Allah her türlü güzelliği vermiş, ama Antalya olması gerektiği yerde değil dünyada. Londra, Paris, Barcelona, Miami, Dubai… Bunlar başarmış, biz onların önüne geçeceğiz. Onun için Hollywood’u buraya taşıyoruz, film platoları kuruyoruz. Dünyanın en büyük yaşam merkezini yapıyoruz, bu da bizim çılgın projemiz, Boğaçayı. 10 bin kişiye istihdam yaratacağız. Büyük bir kruvaziyer liman yapıyoruz, zengin turist dev gemilerle geziyor, onları çekmek istiyoruz. Bu projelerimizin hepsi Antalya’nın ve Antalyalının zenginleşmesi için…
– 15 Temmuz akşamı neredeydiniz?
Sabah 5’e kadar Antalya’daydım. Kriz yönetimi için Vali beyle sabaha kadar çalıştık. O akşam, Sayın Cumhurbaşkanı’nın en değerli, en önemli, iki yakın çalışma arkadaşı benimleydi. Onları çok emin bir şekilde Cumhurbaşkanımızın yanına intikal ettirmem gerekiyordu.
Sabah saatlerinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında, İstanbul Havalimanı’nda gelişmeleri takip ettik.
– 15 Temmuz’dan sonra bir Yenikapı ruhu oluştu. Her ne kadar bunun tanımında fikir ayrılıkları olsa da, siz önemsiyor musunuz bunu?
Bana sorarsanız, Yenikapı ruhunu hiç kaybetmemeliyiz. Hakikaten sizin de söylediğiniz gibi, mahalleler arasındaki ayrılıklar derinleşmeye başlamıştı. Bu fevkalade tehlikeliydi. Yenikapı ruhu ile bunu gidermiş olduk. Elbette bu ülkede çok farklı görüşler olacak, demokrasinin gereği bu. Siyasi fikirlerimiz hiçbir zaman uyuşmasa da, hiçbir zaman nezakette kusur etmedik, etmeyiz.

ÇAĞDAŞLIĞI BENİMSEMİŞ BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM

– Çocuklarınız için nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?
Her şeyden önce gelişmiş, kalkınmış bir Türkiye. Türkiye bugüne kadar teröre harcadığı parayı bu ülkenin kalkınmasına harcasaydı çok farklı bir noktada olurduk. Bunun yanında da, medeni bir ülke olarak her türlü çağdaş gelişmeyi benimsemiş ve bunu yaşam biçimi olarak ortaya koyan bireylerden oluşan bir Türkiye. Siyasetteki hayaliniz nedir diyorsanız, muhalefetin de bir gün Türkiye’de iktidarların doğru yaptığına doğru, yanlış yaptığına yanlış diyeceği bir Türkiye özlüyorum… Çünkü maalesef bizim muhalefet anlayışımız sadece eleştirmeye, karşı durmaya dayalı.

Turizmde Hint ve Çin pazarı için çalışıyoruz

– Tüm Türkiye korkunç bir yaz geçirdi ama en çok siz hırpalandınız.
Allah beterinden saklasın ama başımıza gelme ihtimali olan her kötülüğü yaşadık, bundan fazlası olmaz artık diye düşünüyorum… Turizmdeki sıkıntıları tarımla birlikte yaşadık. Her zorluğun sonunda bir kolaylık vardır, bu bizi yeni pazar arayışlarına yönlendirdi. Rus ve Alman pazarı ağırlıklı bir turizm sektörü vardı burada, bir baktık İran pazarı gelişti, Körfez pazarı gelişti. Şimdi Hint pazarı açılıyor, Çin pazarı için çalışıyoruz.

DEMOKRASİ VURGUSU

– Nasıl iz bıraktı kriz?
Şimdi o günler bittiğine göre, daha rahat söyleyebilirim: Bu seneyi ölmeden yaşayacak kadar nefes alarak geçirelim, bu bize yeter diyordum. Gerçekten de öyle oldu. FETÖ medyasının Antalya’da yüzlerce otel satılık filan diye yazdığı, tamamen bir bilgi kirliliği yaratacak ve turizmimize darbe vuracak haberleri de suya düştü! Antalya’da hiç otel satışı olmadı. Kapatılan işletme sayısı da azdır. Fakat zor bir seneydi…
– 2017’de ne olur?
Bundan sonra milletin bu gücü ve demokrasiye olan bağlılığı bizim en büyük şansımız olacaktır. 2017, 2016’dan daha iyi bir sene olacak diye düşünüyorum.
– Burası turizm kenti, sizin içki ile bir sorununuz var mı? Yozgat’taki uygulama çok gündeme geldi…
Benim hiçbir zaman öyle bir sorunum olmadı, AK Parti, demokrasiyi ve özgürlükleri güçlendiren, kişilerin giyimine, yediğine içtiğine karışmayan bir anlayışla ülkeyi yönetiyor.

‘EŞİM EN BÜYÜK ŞANSIM’ Türel, eşi Ebru Hanım için “Benim en büyük şansım” diyor.
‘EŞİM EN BÜYÜK ŞANSIM’
Türel, eşi Ebru Hanım için “Benim en büyük şansım” diyor.

Emeklilik hayalim kitap yazıp beste yapmak

– Gerçekten çok güzel ve modern bir eşiniz var…
Kenan Doğulu’nun şarkısı gibi, “Ben güzelden anlarım!” (kahkahalar… ) Eşim benim şansım, kendisi endüstri mühendisi, aynı zamanda bir iş kadını. Evin işleri, çocuklar, her yük onda, belediyenin sosyal hizmetlerinde de büyük rol üstleniyor.
– Siz de piyano çalıyorsunuz değil mi? Fırsat buluyor musunuz?
Mutlaka fırsat buluyorum, beni dinlendiren, vazgeçilmezim piyano. Kitap okumak da öyle… Emeklilik hayalim de bu zaten; kitap yazmak ve beste yapmak. Piyanoda da beste yapıyorum.
– Klasik Müzik mi Türk Musikisi mi?
Gençliğimde klasik müzik çaldım. Lise yıllarımda özel ders alarak çalmaya başladım. Sonra askerde Fahir Atakoğlu ile çok yakın arkadaştık. Orada da geliştirdim. Fakat çaldığım her şeyi kendimce aranje ediyorum. Mesela “Burası Muş’tur” için bir caz aranje yaptım. Hiç nazlı da değilimdir, çalsana denildi mi çalarım!

Ünlü Fransız oyuncu Audrey Tautou, 16- 23 Ekim tarihleri arasındaki festivalin açılışını yapacak.
Ünlü Fransız oyuncu Audrey Tautou,
16- 23 Ekim tarihleri arasındaki festivalin açılışını yapacak.

Film festivalinin açılışını Audrey Tautou yapacak

– Antalya Film Festivali’ne günler kaldı. Ne olacak bu yıl?
Bu yıl 53. yılımız, Avrupa’nın en eski 6 festivalinden biri Antalya Film Festivali. Geçen sene Catherine Deneuve geldi, bu sene Gerard Depardieu geliyor. Açılışa Audrey Tautou katılacak.
Uluslararası Jüri Başkanımız Hugh Hudson bir duayen. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin hedefleri arasında ulusal ve uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi, filmlerin izlenip dağıtımcılar, kanal yöneticileri vb. tarafından satın alınması, ortaklıklar geliştirilen ortamların yaratılması bulunuyor. Ayrıca Antalya halkının daha fazla film izlemesini ve sinemayla iç içe olmasını teşvik etmek üzere çalışmalar sürüyor. Şehrin en uzak noktalarından bile festival alanına gelerek, sinemayla dopdolu zamanlar geçirebilmeleri amacıyla bu yıl Festival Yolu açılıyor.
Söyleşiler, imza günleri, müzik performansları, festivale katılan ünlü yıldızlarla fotoğraf çektirip sohbet etme imkanı Festival Yolu’nda gündüz 12’den gece yarısına kadar sürecek etkinliklerden sadece birkaçı.

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir