Dünyanın yeni yaklaşımla yeni liderlere ihtiyacı var!

  • 22 Ekim, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

İslamofobi, yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklerken, zaten bunu hedefleyen aktörlerin emellerine de hizmet etmiş oluyor. Hayatımıza ayrımcılığı, çağdışılığı ve şiddeti getiren dinler değil; dinlerin bilerek ya da bilmeyerek yanlış referanslarla yorumlanması ve politik emeller için kullanılmasıdır. Dinin siyasileştirilmesi, dinlerin birleştirici özünün kaybolmasına neden olmaktadır. İnsanların kimliklerini, sadece din, dil, ırk ya da cinsiyet gibi tek bir aidiyete indirgeyen yaklaşım; tutuculuğu, katılığı ve baskıyı besler.

KOÇ SPONSORLUĞUNDA KUR’AN SANATI SERGİSİ

BATI’NIN, KARŞILAŞTIĞIMIZ DÜĞÜMLERDE SUÇ PAYI VAR Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Koç, ‘Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler’ sergisinin açılışı için Washington’daydı. Burada Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Koç, “Batı’nın da karşılaştığımız düğümlerde bir suç payı var” dedi.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Koç’un, Washington DC’deki Smithsonian Castle’da bu konuşmayı yaptığı saatlerde, Amerikan Başkan adayı Donald Trump, seçim sonuçlarını tanımayabileceğini açıklıyordu. Dünya, gerçekten de en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Bir yandan küreselleşmenin getirdiği ekonomik etkiler, öte yandan neredeyse her kıtada devam eden şiddet, terörizm, gelir adaletsizliği…

Ali Koç’un saygın bir uluslararası heyet önünde bu konuşmayı yapmasının sebebi; Batı’da giderek yükselen İslamofobi’ye karşı Koç Holding’in ana sponsorluğunda Washington’da açılan çok önemli bir sergi: “Kur’an- ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler.”

GECEDE YAPTIĞI KONUŞMA BÜYÜK YANKI UYANDIRDI

Ali Koç, dünyanın en prestijli müze merkezlerinden biri olan Smithsonian Vakfı ile bu işbirliğine 2005 yılında başladıklarını anlattı. Gala gecesinde yaptığı konuşma büyük yankı uyandıran Ali Koç, ertesi sabah da ön izleme için bu sergiyi gezen küçük bir gazeteci grubunun sorularını yanıtladı:

İNSAN HAKLARI BÜTÜN TOPLUMLAR İÇİN DEĞERLİ

– Bugünün globalleşen dünyasında, küresel barışı, istikrarı ve refahı korumak istiyorsak; çok kültürlülük, çoğulculuk, demokrasi, kapsayıcılık ve temel insan hakları tüm toplumlar için tartışmasız değerler olmalıdır.

– Artan gelir adaletsizliği, çözüm bulunamayan işsizlik, bazı kesimlerin kendilerini arkada bırakılmış ve “kaybetmiş” hissetmeleri, Ortadoğu’da yayılmaya devam eden ateş, mültecilerin dramı, masumları hedef alan terör saldırıları… Uzun süredir gündemde olan bazı konular tüm dünyanın ortak sorunudur.

BU ÇÖKÜŞ, DIŞ GÜÇLERE ATFEDİLEMEZ ANCAK…

– Çözüm yabancılaştırma değil; birleştiriciliktir. Elbette ülkelerin kısa vadeli çıkar ve hedefleri koşullara göre değişebilir. Hepimiz Orta Amerika, Afganistan, Irak, Suriye, Afrika ve Güneydoğu Asya’da rejim değiştirme amacıyla yapılan yıkıcı girişimlerin uzun tarihini biliyoruz. Tabii ki bir bölgenin çöküşü dış güçlere atfedilemez. Ancak yine de, Batı’nın da bugün karşılaştığımız düğümlerde bir suç payı vardır.

– Şu an çok garip bir dönemden geçiyoruz, sadece ülkemiz için değil, bütün dünyada zor bir dönem. 21. Yüzyıl’ın sorunları çok kısa bir sürede çoğaldı, 20. Yüzyıl’ın kurumları bu sorunları çözmekte yetersiz kalıyor.

– İçinden geçtiğimiz dönemi tek bir cümleyle ifade etmek istersek; en uygunu ünlü İtalyan siyasetçi ve düşünür Antonio Gramsci’ye ait şu sözler olacak: “Eski dünya ölüyor ve yeni dünya doğmak için mücadele ediyor; şimdi canavarlar zamanı.”

LİDERLER, TÜM DÜNYANIN ÇIKARINI GÖZETMELİ…

– Bugün tüm dünyanın, insan hakları temelli, yapıcı ve hoşgörüye dayanan mesajlara ve eylemlere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de, ülkesinin, halkının ve dünyanın uzun vadeli çıkarlarını gözeterek hareket eden, gerekli reformları hayata geçirebilecek cesarete sahip, sorumlu liderlere ihtiyacımız var.

KISA VADEDE POPÜLER OLAMAYACAKLAR AMA…

– Harvard Business School’daydık, Danışma Kurulu olarak buluştuk. Şunu konuştuk, Harvard Dünya liderleri yetiştiriyor, artık dünyanın bambaşka profilde liderlere ihtiyacı var. Yeni dünyanın liderleri bence, paradigmaları değiştirecek, kısa vadede belki popüler olmayacak ama uzun vadede büyük katma değer sağlayabilecek vizyona ve cesarete sahip, kitleleri arkasından sürükleyecek kişiler olacak.

Atatürk, güçlü bir kalkınma modeli inşa etmeyi başardı

Ali Koç, yeni binyıla dair tespitlerini anlatırken Atatürk’ü de anmadan geçemedi:
– Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük lider Atatürk’ü burada anmak istiyorum. Çünkü bu büyük lider, çağdaş evrensel değerlere dayanan, barışı ve adaleti temel alan bir vizyon ile İslam kültürünü, laik ve demokratik bir potada bütünleştirerek, güçlü bir ekonomik ve toplumsal kalkınma modeli inşa etmeyi başarmıştır

EN BÜYÜK SORUN…

– Gelir eşitsizliği en büyük sorunumuz, ama “gelir eşitsizliği” derken “İnsancıl bir yaşama ulaşma eşitsizliği”ni kastediyorum, bunun içinde gelir de var, eğitim, sağlık hizmetleri, temiz kaynaklar da var.
– Dünyada haksızlığa uğradığına inanan büyük bir kitle var. Bu kitle çok farklı politik söylemlere prim veriyor, sonrasını düşünmüyor, yeter ki mevcut sistem olmasın.
– Vazgeçmemiz gereken başka konu “Piyasaların haklı olduğu” yaklaşımı. Bugün bu doğru değil, görüyoruz.

Bölgede fark yaratacak en değerli ülke Türkiye

Sadece Ali Koç değil, TÜSİAD Heyeti ve Doğan Grubu Yöneticileri de Amerika’nın başkenti Washington’da bir süredir Türkiye’nin tezlerini anlatmak için toplantılar yapıyor. Ali Koç, sorularımızı yanıtlarken 4 haftadır ABD’de olduğunu ve Harvard Business School’un Danışma Kurulu üyeleri olarak da çalışmalara katıldıklarını anlattı:

“TÜSİAD her sene birkaç kez gelir buraya, insanlara ne olup bittiğini anlatıp, onları daha doğru bir noktaya çekmeye çalışıyoruz. Her zaman yaptığımız görüşmeler, başka ülkelerde de yapıyoruz, olağandışı değil.” Ali Koç, Türkiye’nin tezlerinin Batı dünyasına en doğru biçimde anlatılabilmesi için herkese görev düştüğünü söylüyor. Soruyoruz; Türk Amerikan ilişkilerinde bir kriz mi var? İşte Koç’un yanıtı:

KAYITSIZ KALAMAYIZ

“Ben 2-3 haftadır buradayım. Çok değişik toplantılarda, düşünce kuruluşları, üniversiteler, şirketlerle görüşmelerdeyim. Birincisi, Ortadoğu’da ne olup bittiğini hakikaten anlamıyorlar, ikincisi, bugün bizim coğrafyamızda bunlar yaşanırken Türkiye gibi bir ülkenin kayıtsız kalmasının imkansız olduğunu da anlamıyorlar! Arada çok büyük bir iletişim kopukluğu olduğunu ve Türk dostu olan, Türkiye ABD ilişkilerine dünya açısından çok önem veren insanların bu işin nereye gittiği konusunda şaşkınlık içinde olduklarını gördüm… “

Hem Ali Koç, hem deTÜSİAD benzer mesajları aktarmış Amerikan işdünyası ve bürokrasisine, “Bölgede fark yaratacak en değerli ülke Türkiye’dir” demişler. Musul, elbette en sıcak konu başlıklarından biri. Anlaşılan bazı toplantılarda da gündeme gelmiş. Ali Koç, Türkiye’nin bir biçimde Ortadoğu’daki sürecin içinde olması gerektiğini savunuyor:

ÖNEMLİ ROLÜMÜZ VAR

“Bu kaos ortamının giderilmesinde Türkiye’nin önemli bir rolü olduğunu yaşayarak görüyoruz son bir aydır. Bölgeye baktığınız zaman Türkiye bütün ülkelerden ayrışıyor, ekonomisiyle, demokrasisiyle, halkıyla, becerileriyle, sanayi kapasitesi ile… Biz de bölgesel bir güç olmak istiyorsak, kendi mahallemizdeki olaylara da o veya bu şekilde dahil olmak zorundayız. Allah bize dünyanın en güzel ülkesini vermiş, kıymetini bilmiyoruz. Ben hâlâ inanıyorum, Türkiye farklı bir ülke, geleceği çok parlak bir ülke, dinamik bir ülke. Dünya açısından da kaybedilmemesi gereken, kazanılması gereken bir ülke. “

O sergide neler var?

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin el yazması Kur’an-ı Kerim koleksiyonundan 60’ı aşkın nadide eser Koç Holding’in desteğiyle dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü Smithsonian bünyesindeki Arthur M. Sackler Galerisi’nde sergilenmeye başladı.
alikoc 12kuran1

Sergi, 20 Şubat 2017’ye kadar ziyarete açık olacak. Eserler, 8. yüzyıldan 17. yüzyıla uzanan neredeyse bin yıla yakın bir devri kapsıyor ve Abbasiler, Selçuklular ile Osmanlılar dönemlerinin en seçkin yapıtlarından oluşuyor.
12kuran2

Türk ve İslam Eserleri Müzesi Koleksiyonu’ndan seçilen el yazmalarına paha biçilemiyor…

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir