Orduda artık iktidara yakın olan askerler öne çıkacak!

  • 29 Ağustos, 2016
  • Yorum yapılmamış
  • Yazar: Özlem Gürses

Ümit Yalım, kuvvet komutanlıklarının Bakanlığa bağlanmasını eleştirdi. Orduyu siyasallaştırmak istediklerini söyleyen emekli albay, “TSK’da terfiler deneyime göre giderdi, şimdi iktidara yakın isimler görev alıyor” dedi.

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri, emekli Albay Ümit Yalım, askeri görevleri sırasında Fethullahçı yapılanmanın hep farkındaymış. “Sadece ben değil, siyasi iktidarlar ve komuta kademesi de farkındaydı, engel olmadılar” diyor. Ümit Yalım’ın 15 Temmuz gecesine dair de pek çok sorusu var. Yani bu röportajda sadece yanıtları değil, asıl çok çarpıcı soruları okuyacaksınız…
– TSK, Milli Savunma Bakanlığı ve MİT’te neler oluyor? Anladık ki TSK, cemaatçi kaynıyormuş…
Her YAŞ toplantısı öncesinde komuta kademesine imzalı ve imzasız mektuplar gider. Milli ve Atatürkçü olan subaylarla ilgili yazılmış imzasız mektuplar; onların ordudan atılmasını isterler. Fethullahçılarla ilgili de imzalı ve isimli mektuplar “bunlar cemaatçi” uyarıları ile doludur. TSK uzunca süredir Atatürkçü subaylara işlem yaptı, cemaatçileri ise açıkça terfi ettirdi.
“tsk’ya sivil girenler var”
– En çok hangi yıllar?
En çok Hilmi Özkök ve sonrası… Benzer zamanlarda ve benzer şekilde yapılandılar TSK’da da. Özellikle 76-80 arasında TSK’ya sivil kaynaklı giren insanlar var. 15 Temmuz gecesi TSK’nın içindeki sağduyulu, vatanını milletini seven askerler karşı durdu bu işe.
– Milli Savunma Bakanlığı’nda durum ne?
Bakanlıkta evvelden askeri müsteşar vardı, şimdi sivil yaptılar. Savunma Sanayii Müsteşarı da sivil. Şu anda Milli Savunma Bakanlığı’na Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları bağlandı. Ama bu da Anayasa’nın 117. Maddesine aykırı.
– FETÖ’cüleri temizlemek için mi yaptılar bu değişikliği?
Orduyu siyasallaştırmak için yaptılar. Ordu içinde terfiler deneyime göre giderdi, şimdi orduda siyasi iktidara yakın kim varsa onlar öne çıkacak. Bu karar tepki alınca Milli Savunma Bakanı dedi ki; “Personelle Lojistik bize bağlansın, Harekat ve İstihbarat Genelkurmay’da kalsın”. Yani “personel atamalarını biz yapalım” diyor.
– Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı (GES) da MİT’e bağlanmıştı değil mi?
Evet, adı da Sinyal İstihbarat Başkanlığı oldu, o çok vahim bir olay. İki tür istihbarat vardır; biri radar istihbaratı, biri de sinyal istihbaratı. Radar istihbaratı görüntü alır, sinyal istihbaratı ses alır. Şimdi TSK sessiz sinema izliyor! Bunu da TSK’ni tasfiye etmek için yaptılar. Eğer Uludere olayında dinleme yapılsaydı oradaki insanların kaçakçı olduğu ortaya çıkacaktı.

Ümit Yalım darbenin kapatılan sembollerinden Kuleli Askeri Lisesi mezunu. Bosna’da NATO subaylığı, Irak savaşı sırasında Ürdün Amman’da Askeri Ataşelik, Genelkurmay Karargahı’nda Harbe Hazırlık Şubesi ve Harekat Komuta Merkezi Amirlikleri, son olarak da Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu...
Ümit Yalım darbenin kapatılan sembollerinden Kuleli Askeri Lisesi mezunu. Bosna’da NATO subaylığı, Irak savaşı sırasında Ürdün Amman’da Askeri Ataşelik, Genelkurmay Karargahı’nda Harbe Hazırlık Şubesi ve Harekat Komuta Merkezi Amirlikleri, son olarak da Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu…

“İSTİHBARATTA ASKER OLMALI”

– Bunu da ‘FETÖ yaptı’ deniyor…
Daha da vahim bir olay var, hatırlayın, bizim bir Fantom uçağımız Suriye tarafından vurularak düşürüldü. Dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu dedi ki “elimizde 17 dakikaklık dinleme kaydı var.” Peki neden MİT bu kayıtları eş zamanlı olarak GK’ya iletmedi?
– MİT milli bir kurum değil mi?
MİT’teki sorun şu, eskiden teşkilatın içinde hatırı sayılır biçimde askeri personel vardı. Mesut Yılmaz döneminde “MİT sivilleşsin” diye tasfiye edildi. Oysa dünyanın her yerinde istihbarat örgütlerinde asker vardır. CIA’nin kadrosunun yüzde 70’i de asker kökenlidir. MİT’in normalde “önleyici istihbarat” görevi olması lazım. Daha önce bu vardı. Ama bugün bu alanda bir zaaf var, sürekli bombalamalar yaşıyoruz.

‘Silah arkadaşları yargılanırken o süreci destekledi’

– SADAT diye bir şey çıktı, Başkanı Adnan Tanrıverdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı oldu…
Seçim son derece yanlış. Kürtlere özerklik verilsin diyen biri. Tehlikeli biri. Ben kendisini 2. Zırhlı Tugay Komutanıyken tanıyorum. Kartal Maltepe’deki Tugay Komutanlığı’nda, çok güzel bir camii vardır. Bir camide ne olmazsa olmazdır, Kuran-ı Kerim değil mi? O camide Tanrıverdi’nin Tugay Komutanlığı sırasında Kuran-ı Kerim yoktu, Emine Şenlikoğlu’nun kitapları vardı.
– Ne demek yani bu?
Ona okuyucular karar versin. Kendi devre arkadaşları kumpas davalarında yargılanırken, FETÖ’cülere “aferin, tabi yargılansınlar” diyenlerden biriydi.
– SADAT nedir peki?
Emekli subay ve generallerden kurulmuş, hukuki bir dayanağı olmayan kurum…

‘İncirlik kapatılamaz NATO’da kalmalıyız’

– Bugün İncirlik’in kapatılması, Türkiye’nin NATO’dan çıkması gibi seçenekler konuşuluyor.
İncirlik kapatılamaz, ama oradaki hava üssünü Amerikan uçaklarına kapatabilirsiniz, Türkiye’nin böyle bir hakkı var.
NATO’dan çıkmak ise bence uygun bir fikir değil. NATO’ya üye 28 ülke var, her ülkenin bir veto hakkı var, kararlar oybirliği ile alınıyor. Türkiye Cumhuriyeti bu hakkından niye vazgeçsin?
– Türkiye’nin bağımsız bir savunma sanayi var mı?
Maalesef yok. Savunma sanayiinde kaldırdığımız her taşın altından ya İsrail ya Amerika çıkıyor.

Kategoriler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir